Tren kaçmadan!

A -
A +
Amerika’ya Suriye politikası yüzünden kızıyoruz. Bunda sonuna kadar haklıyız. Ama yiğidi öldürelim hakkını verelim. Başkan Trump, petrolü düşürerek Türk ekonomisine müthiş bir destek sağladı.. Kısaca anlatayım. Başkan olmadan önceki vaadini yerine getirdi. Büyük ticaret açığı olan ülkeleri hizaya sokmak için bunlardan ithal edilen ürünlere %25 ek gümrük vergisi koydu. Dengeler bozuldu. Amerika’ya mal satan ülkelerin stokları arttı, fabrikaları yarı kapasite ile çalışmaya başladı. Sonunda büyüyen ülkeler küçüldü. Bu gelişme karşısında emtia fiyatları düşüşe geçti. Üretim daralınca petrol kullanımı azaldı. En büyük darbeyi dünyanın motoru Çin yedi. Avrupa felç oldu. Bakın Almanya yılın üçüncü çeyreğinde 0.2 daraldı. Euro Bölgesi 0.2 büyüyebildi. Çin’de büyüme hızı 3. çeyrekte %1.7, yıllık bazda %6.5’a indi. Bu rakam 2009 global finans krizinden bu yana görülen en düşük seviye.
Küresel büyüme hızında büyük daralma var. IMF ve Dünya Bankası raporlarında bu gelişme, çok net ifade ediliyor. Büyüme hızı düşünce çarklar yavaş dönüyor, sonuçta petrol tüketimi azalıyor. Stoklar artıyor, fiyat gevşiyor. İki ay önce 85 doları aşan brent petrol bugün 65 dolar düzeyinde.. Ocak ayında 50 dolarlar konuşuluyor. Petrol fiyatı düşünce, ekonomileri petrol gelirine bağlı ülkeler üretimi artırmak zorunda kalıyor. Neden, çünkü ancak daha fazla mal satarak istedikleri parayı elde edebiliyorlar. Peki biz bundan nasıl etkileniyoruz?..
Petroldeki düşüş, cari açığımızı daraltıyor.. Çünkü aldığımız petrol ve doğalgaza daha az döviz ödüyoruz. Ödemeler dengesi rahatlıyor. Bakın geçen yazımda da dile getirdim, artık cari açık değil cari fazla verir hâle geldik. Akaryakıt fiyatlarının aşağı çekilmesi maliyetleri düşürüyor. Bu gelişme sonunda enflasyonda önemli gerileme yaşanacak. Unutmayın ulaştırma harcamalarının enflasyon sepetindeki payı %16.31. Petrolde 10 dolarlık düşüş cari açığımızı 4.4 milyar dolar azaltıyor. Sadece 3 ülkenin (ABD, Rusya ve Suudi Arabistan’ın) günlük üretimi 33.4 milyon ton. Buna İran, Suriye, Irak, Libya, Venezuela, Birleşik Arap Emirlikleri'ni eklerseniz, üretim 40 milyon tonu aşıyor. O kadar büyük bir rekabet var ki, kesin rakamı açıklamıyorlar. Üretici ülkeler mal satabilmek için fiyatlarda ödeme şekline göre büyük indirimler uyguluyor.
ABD’de haftalık petrol sondaj kuyu sayısı 886’ya çıkmış durumda. Evet, bu tabloya bakınca, Trump'a nasıl davranacağımıza siz karar verin!..
Türkiye’nin cari açığındaki daralma ve hazine ödemelerinde büyük rahatlama sağladı. ABD ve Avrupa ile son dönemde sıcak ilişkilerin yoğunlaşmasından piyasaların çok olumlu etkilendiğini görüyoruz. Alınan tedbirler sonuç veriyor, faizler düşüyor. Hazine'nin 5 yıl vadeli tahvil ihalesinde faiz yüzde 17.67'ye indi. Eylülde 13 ay vadeli tahvilin faizi yüzde 25.05 iken hafta başında yapılan ihalede oran yüzde 19.73'e geriledi. İki yıllık tahvilde de faiz oranı 7.19 puan gerileyerek yüzde 18.79 oldu. Faizdeki 100 baz puanlık azalma Hazine'ye ortalama 1.6 milyar TL kazanç sağlıyor.
Uygulanan sıkı para politikası, ekonomide reform beklentileri doları, avroyu düşürüyor. Yabancı yatırımcılar geçen hafta toplam 600 milyon dolarlık hisse senedi ve tahvil aldı. Şu yerli yatırımcılara dilimizde tüy bitti ama anlatamadık, Türkiye eski Türkiye değil. Ekonomi son derece sağlam. Bu dolarlara boşuna para yatırıyorsunuz, zarar edeceksiniz dedik, anlatamadık.
9 Kasım haftasında yine 676 milyon dolar almışlar. Kurlar düşünce balıklama üzerine atlıyorlar. Onlar aldıkça döviz düşüyor, söz dinlemiyorlar. Döviz mevduat hesapları 158.5 milyar doları buldu. Yıl sonunda dolar 5 liranın altına inince belki fikir değiştirecekler, ama tren kaçmış olacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.