Önümüz aydınlık!

A -
A +
Baz etkisinin yardımıyla gerilemesi beklenen enflasyon uzun vadeli Türk tahvillerinde büyük avantaj sağlayacak. Emsallerine göre %40 iskontolu işlem gören hisse senetleri yabancı yatırımcıların iştahını kabartıyor. Yabancı para cinsinden yatırım yapmak isteyenler ise Türk Eurobond’larına portföylerinde yer verebilirler. Yatırım fonlarında, sukuktan (kira sertifikasından) sabit getirili menkul kıymetlere, dövizden hisse senedine ve emtiaya kadar geniş ve uygun seçeneklere sahibiz. Bankalarımızın sermaye yeterlilik oranları (rasyoları) %16,5 ile Avrupa ve Amerika’dan çok yüksek. Bankacılık sektörünün öz sermaye getirisi, yüzde 14'ün üzerinde.  Yılbaşından itibaren TL mevduatlar yüzde 8,4 artarken, yabancı para mevduatlar yüzde 6,7 azaldı. Sektörün 2017’de %113,5 olan ortalama likidite karşılama oranı, 2018’de %134,7’ye yükseldi. Bunlar çok önemli rakamlar...
Banka bilançosu içindeki ipotekli kredilerin teminat olarak gösterilerek Varlığa Dayalı Menkul Kıymet (VDMK) şeklinde ihracının yapılması, bankacılık sektörüne 2 büyük destek sağlayacak. Birincisi kredi hacmi artacak. İkincisi yüksek likiditeyle kolayca alınıp satılacak. ABD Merkez Bankası (FED) faiz artırımlarını 2019'da yavaşlatmak zorunda kalacak. Hatta aralık ayında bile pas geçeceği konuşuluyor. Zira ekonomik büyümenin kırmızı alarm vereceğini gösteren gelişmeler yaşanıyor.
Kısa ve uzun vadeli tahvil getirileri arasındaki fark kapanıyor.. 19 Aralık Çarşamba akşamı açıklanacak FED kararında bu gelişme net biçimde görülecek. Güvercin mesajlar dolara değer kaybettirir. Perşembe günü de Japonya Merkez Bankasının kararını izliyor olacağız. Avrupa ve Japonya Merkez Bankaları normalleşme adımlarını 2019’un ikinci yarısına bıraktıkları için FED kararı ile birlikte gelişmekte olan ülkelere sermaye girişi devam edecek...
Maliyet yönlü baskıların hafiflemesiyle 2019'da enflasyonla birlikte politika faizlerinde hızlı gerileme yaşanacak. Kurlardaki dengelenme devam ettiği sürece yeni yılda TÜFE %12-15 aralığında gerçekleşebilir. Cari açık millî gelirin %3’ü seviyesine, yani 25 milyar dolar düzeyine indiği anda yepyeni bir dönem başlayacak. Türk ekonomisinin en güçlü çıpası bütçe disiplini biliyorsunuz. Bütçe açığının millî gelire oranı %2’yle uluslararası standartların altında kalırsa -ki ihracattaki artışa karşı ithalattaki azalma istikrarlı biçimde devam ediyor- yatırım sermayesi akımında ciddi artış yaşanacak. Brüt kamu borcu mali disiplinin devamıyla birlikte kademeli olarak gerileyecek.
Yeni yılda önce hukuk ardından eğitim alanlarında gerçekleşecek reformlar Türkiye’ye yepyeni bir çehre kazandıracak. Ülkeyi kriz havasında göstermek marifet değil, hainliktir. Kendi insanımıza moral aşılayarak onlara ne kadar huzur verebilirsek geleceğe o kadar ümitli bakarız.
15 Temmuz 2016’da tarihinin en büyük darbesini yaşayan, kredi notları peş peşe düşürülmesine rağmen yıkılmayan, bankacılık sektörü kaya gibi sağlam olan Türkiye, 2019 yılında dev projelere imza atacak. Uluslararası kredi kuruluşları not arttırmak zorunda kalacak.
Hiç endişeniz olmasın, önümüz aydınlık...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.