Güçlü yönetim güçlü ekonomi

A -
A +
Borsa İstanbul yatırımcıların yeni gözdesi oldu. Hisse senetleri piyasası yüksek işlem hacmiyle yurt dışından pozitif ayrışıyor. Ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan bilişim sektöründe büyük yoğunlaşma var. Artık tablo değişti. Yabancılar satıyor yerliler alıyor. Hisse senetlerindeki yabancı payı %64’lerden %61’lere geriledi. 29 Kasım haftasında yurt dışında yerleşik yatırımcılar net 158,5 milyon dolarlık hisse senedi, 54,4 milyon dolarlık Devlet İç Borçlanma Senedi sattı. Buna karşılık yerli yatırımcılar özellikle küçük hisselerde büyük ölçüde pozisyon almaya başladı. 5 yıllık risk primi 312 düzeyinde.. Faizlerin düşüş potasında bulunması, doların stabil hâle gelmesi, altındaki atakların sınırlanması yatırımcıların hisse senetlerinde pozisyon açmalarını sağlıyor. Endeksin 2020’nin ilk çeyreğinde çok hızlı yükseliş potasına gireceği beklentisi talebin yoğunlaşmasını beraberinde getiriyor...
Türk ekonomisindeki büyük iyileşme uluslararası kredi kuruluşlarını harekete geçirdi. Önceleri raporlarından zehir damlayan reytingciler şimdi övgüler yağdırıyor, büyüme hızlarını yukarı revize ediyor, enflasyonu aşağı çekiyor. Fitch’in 7 yıl aradan sonra görünümü negatiften durağana çevirmesinin ardından Moody’s de aynı yolu izledi. 14 Kasım’da 2019’da Türkiye için öngördüğü GSYHİ genişlemesini eksi %2’den artı 0.2’ye, 2020 ve 2021 için %3 büyüme hızı öngören Moody’s 14 Haziran’da kredi notumuzu Ba3’ten B1’e indirmiş, negatif görümünü korumuştu. Peki verdikleri notlarla, yabancı sermayenin doğrudan yatırım kararı almasında büyük rol oynayan uluslararası kredi kuruluşları neden tavır değiştirdi? Türkiye’nin çok büyük bir potansiyeli var. Ülkenin stratejik konumu, olağanüstü çeşitliliğe sahip. Özel sektörü güçlü. Kamu borcu düşük. Cari açık ve enflasyon problemi ortadan kalktı. Merkez Bankası yönetimi para ve kur dengesini sağladı. Londra swap piyasası kontrol altına alındı. Türk bankalarının sermaye yeterlilik oranları %18’e yükseldi. Kredi hacminde rekor düzeye ulaşıldı. Dış politikada büyük kazanımlar elde edildi. Suriye’de güvenli bölge kuruldu. Terör devletinin kurulması önlendi. S-400 füzeleri alınarak muhtemel saldırı tehdidi ortadan kaldırıldı. ABD ile ilişkiler düzeldi. İki ülke arasında 100 milyar dolarlık ticaret hacmi teyid edildi. Turizmde rekorlar kırıldı. Özetle Türkiye dengeli büyüme sürecine girdi. Kredi kuruluşlarının son değerlendirmeleri 2020 yılında not artışına hazırlık olarak kabul ediliyor. Böyle bir gelişme BİST 100 endeksini 110 bin puanın üzerine taşıyabilir. Yeni yılın ilk çeyreğinde 130 binler konuşulmaya başlandı.
Türk lirasının faiz indirimlerine rağmen istikrarlı seyir izlemesi karşısında yerli yatırımcılar karar değiştirdi. Dolardan TL’ye geçiş başladı. 29 Kasım haftasında döviz hesapları 1.4 milyar dolar azalarak 193.7 milyar dolara geriledi  Yani bir haftada dolaşıma 8 milyar TL girdi. Şu anda bireysel yatırımcıların 120.3, tüzel kişilerin 73.7 milyar doları var. Kredi notumuzdaki iyileşmenin ardından yabancı sermaye girişinin artmasıyla döviz hesaplarındaki çözülme artacak. Mevduat faizlerinin %10 düzeyinde bulunması küçük yatırımcıları hisse senetlerine yöneltti.
2020 borsanın yılı olacak. Amerika ve Avrupa'da düşük faiz ortamı devam ediyor. FED faizleri beklenenden erken indirdi. Düşük faiz ortamı bize çok olumlu yansıdı. Gelişmekte olan ülke döviz bonoları yatırım aracı olarak ön plana çıktı.. Dolar tahvillerine yüksek talep var. Dünya büyümesi baskı altında olduğu için petrol fiyatları düşük kalıyor, enerji faturamız artmıyor.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.