Kaçan para geri gelecek

A -
A +
 
 
Merkez Bankası Başkanının görevden alınmasının ardından ekonomide yeni dengeler oluştu. 1 hafta önce kime sorsanız, "Mayıs ayından itibaren enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faizler aşağı çekilecek" derdi. Şimdi resim değişti. Eylül sonuna kadar faiz indirimi yok. Yok diyoruz, zira uluslararası banka ve fonlarla kredi kuruluşları bu konuda karşımıza duvar örüyor. Fonlar diyor ki: Zamanından önce faiz inerse doları 10 liraya çıkarırız... Kredi kuruluşları diyor ki: Faiz indirimine giderseniz, notunuzu indiririz... Yeni Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu diyor ki: Ara toplantı yapılmayacak, 15 Nisan’da o günün verilerine göre faiz kararı verilecek...  
Yüksek faiz ülkenin büyümesini engelleyen en büyük düşman. Parayı âdeta kilitliyor. Ekonomik canlanmayı öldürüyor. Ne yatırım kararı alınıyor, ne tüketim yapılıyor. Buraya kadar her şey tamam. Ama Enflasyon düşmeden faizi düşürmek imkânsız. Peki enflasyon nasıl düşecek? Kurlar gevşer, maliyetler azalırsa. Kurlar nasıl düşecek? Turizm gelirleri hedefi aşarsa, ihracatta patlama yaşanırsa... Ve Cumhurbaşkanının iş dünyasına yaptığı, "Yurt dışındaki paralarınızı 30 Haziran’da sona erecek varlık barışına kadar Türkiye’ye getirin" çağrısı gerçekleşirse. Yurt dışında kurulan paravan şirketlere transfer yoluyla veya daha önce çeşitli yollarla 250 milyar dolar çıkarıldığı söyleniyor. Bu paranın 5’te biri gelse döviz problemi çözülür. Hepsinden önemlisi yerli yatırımcı dövizden TL’ye geçerse... Geçer mi? 19 Mart haftasında bireysel yatırımcılar 700 milyon, şirketler 1,5 milyar dolar aldılar, döviz mevduat hesapları 232,5 milyar dolara ulaştı. Yerli yatırımcı dolar 8,00 TL'yi aşarsa satıyor, 7,90’a inince alıyor.  
Perşembe günü 18 Mart’ta 200 baz puanlık artışa giden Para Politikasının toplantı özeti yayınlandı. Burada deniliyor ki: Önden yüklemeli faiz artışına kredi büyümesini önlemek amacıyla gidildi. Yüksek kredi artışı riskleri de beraberinde getiriyor. İç taleple birlikte ithalat fiyatları artıyor, cari işlemler dengesi olumsuz etkileniyor. Kredi büyümesi kademeli iyileştirmeyi geciktiriyor. Ama faiz artışı yapılmasına rağmen kurlar yükseldi. Niye? Çünkü beklentiler değişti... Faiz artışı Türk tahvillerinin cazibesini arttırdı. Yabancı yatırımcı pozisyon açmaya başladı. Geçen hafta 427 milyon dolarlık tahvil, 60 milyon dolarlık hisse senedi aldı. Böylece yabancıların 8 haftadan beri devam eden hisse satışları sona erdi.
Cuma sabahı çok enteresan bir gelişme oldu. Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın görevinden istifa etti. Kabine revizyonunda Hazine ve Maliye Bakanlıklarının ayrılacağı ifade ediliyor. Aydın’ın, Hazine Bakanı olacağı belirtiliyor. Bu haber gerçekleşirse banka sektörü bayram eder. Unutmayın, Hazine Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı koordinasyon içinde hareket eder. Bu gelişme kesinleşirse piyasalar üzerindeki kara bulutlar dağılır, Türkiye kazanır... 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.