Niyet hayır akıbet hayır

14 Haziran Brüksel’deki NATO zirvesinden tarihî bir sonuç çıktı: Türkiye Amerika’nın isteği doğrultusunda Kabil Havaalanının güvenliğini sağlamayı kabul etti.

Beyaz Saray ve NATO bu konudaki tüm masrafları üstlendi. ABD ve NATO müttefikleri, yaklaşık 20 yıldır Afganistan'da asker bulunduruyor. Bugüne kadar çıkan çatışmalarda 2500 ABD, 1500 BM askeri hayatını kaybetti. Amerika 2 trilyon dolar para harcadı, hiçbir şey kazanamadı, Rusya gibi geri çekilmek zorunda kaldı...

Afganistan çok yüksek dağların arasındaki bir ülke hiçbir kara ve deniz yolu yok. Sadece hava yolu ile ulaşım sağlanıyor. Kabil Havalimanı, çekilme sonrası güvenliğin sağlanması konusunda öncelikli yerler arasında. İnsanî yardımla, tüm mal sevkiyatı buradan sağlanıyor. Bu yüzden Kabil Havaalanının Türkiye’nin kontrolünde olması çok büyük önem taşıyor...

Türkiye ile Afganistan arasında tarihten gelen bir bağ var. Afgan halkı, eğer işin içinde Türkiye varsa yapılan görüşmelere inanıyor. Çünkü halk Türkleri seviyor ve güveniyor. Türkiye, sadece Afgan halkı ile değil ülkedeki tüm gruplarla bir şekilde dirsek temasında... Ülkenin önemli grupları, partileri, kişileri, iktidar olsun muhalif olsun farklı kanatları Ankara ile görüşüyor. Ve Taliban iddia edilenin aksine bize olumsuz bakmıyor... Şu anda Afganistan’ın %65’ini kontrol eden örgüt. Ülkenin güneyinde Molla Ömer Ahund liderliğinde yaklaşık 50 medrese öğrencisiyle birlikte 1994'te Sovyet işgaline karşı Pakistan’da kuruldu... Birkaç ay sonra savaşçı sayıları 20 bini buldu. Örgütün kuruluşundan itibaren en büyük destekçisi ve yol göstericisi Pakistan istihbarat teşkilatı... 

Peki "Neden ABD Türkiye’yi seçti?"... Biden’ın amacı kendi çıktığı bir ülkeyi en güçlü NATO üyesi Türkiye’ye teslim etmek. Türkiye, Kabil Havaalanının korumasını üstlenerek hem diğer ülkelerin arasında ara bulucu rolüne soyunacak hem de hepsinden önemlisi ABD ile ilişkisinde yeni bir sayfa açacak. Washington için bu konu hayati, Ankara için altın değerinde önem taşıyor...

Afganistan doğalgaz ve lityum madenleri açısından çok zengin bir ülke. Ama yüksek dağlar altındaki bu servetleri çıkarmak hem çok güç hem çok pahalı hem de yol yok. Bu açıdan Türkiye maden zenginliğine ulaşmaktan daha çok, bu görevi kabul ederek ABD ile ticari ilişkileri güçlendirecek olmasıyla büyük kazanç sağlayacak. Amerika ile 25 milyar dolar olan ticaret hacmi 100 milyar dolara çıkarılacak. Problemli konular S-400, F-35, Halkbank gündeme getirilmeyecek...

Avrupa Birliği ile büyük ticari anlaşmalar imzalayacağız... Bakın altını çizerek söylüyorum: ABD bir ülkeyle iyi ilişki içerisindeyse dünya ona kucak açar...

Yepyeni aydınlık bol kazançlı bir dönem başlıyor. Türkiye'nin önünde, Suriye, Libya, Azerbaycan ve Afganistan kapıları nasıl açıldı? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Niyet hayır, akıbet hayır!" sözünü şiar edinerek ülkeyi yönetmesiyle.