Al gülüm ver gülüm

A -
A +
En büyük problem henüz çözülemedi… Bugün itibarıyla 15 ve daha yukarı yaşlarda 4,5 milyon kişinin işi yok. İşi olmayanlar nasıl geçiniyor? Ya borçlanıyor. Ya kredi kullanıyor, ya eşinden dostundan destek alıyor, ya da tasarruflarını harcıyor. İş bulamayan vatandaşımız buzdolabını açtığı zaman gözlerinden yaşlar dökülüyor. İstihdam, istihdam, istihdam… Hükûmet öncelikli olarak bu yaraya neşter vurmalıdır...  ‘Ekonomi yüzde 20 büyüyor’ diyerek seviniyoruz. Ama bu rekor büyüme, işsizlik oranını aşağıya çekmeye yetiyor mu? İstihdam sorununun çözümü sanayi sektörüne bağlı. Sanayi gelişince istihdam artıyor.. Cumhurbaşkanımız işverene müjdeyi verdi: “Yıl sonuna kadar asgari ücret üzerinden işe alacağınız her işçinin tüm SGK ve vergilerini 12 ay boyunca karşılayacağız” dedi. İşverenlere soruyorsunuz bu kadar büyük desteğe rağmen neden işçi almıyorsunuz diye? Verdikleri cevap: "istediğimiz nitelikte eleman bulamıyoruz”   Çoğu işyeri teknik eleman arıyor ve karşısında mühendis buluyor. Mühendise o işi yaptıramıyor ya da mühendisin istediği ücret o işe göre çok yüksek kalıyor. Öte yandan eğitim düzeyi görünürde yükseldikçe iş arayanlar masa başı iş istiyor, makinenin başına geçmek istemiyor. Ülkemizde çok büyük bir eğitim problem var. Veliler çocuklarının geleceğini kurtarması için yüksek tahsil yapsın iş bulsun diye çırpınıyor, Ama Üniversite tahsili iş garantisi sağlamıyor. Peki ne yapmalıyız? Evlatlarımızı artık sıradan mezunlar yetiştiren üniversiteler yerine kaliteli, donanımlı teknik ve mesleki liselerde okuyup sanat öğrenmeye yönlendirmeliyiz.. Üniversitede sadece nazari bilim öğretiliyor. Pratik yok. Almanya yıllardan beri mesleki eğitim sistemini uyguluyor. İlköğretimini bitiren öğrenciler kabiliyet imtihanına tabi tutuluyor. Üniversite tahsili alacaklarla teknik eğitim alacaklar ayrılıyor, çocuklar bu kendi becerisine göre eğitim alıyor. Teknik okulu bitirince de diploması elinde, işi de hazır. Bu yüzden Almanya’da işsizlik oranı %5,9, Türkiye’de 13,9…  Uzun vadede biz de aynı şekilde çocuklarımızı test çözen makine olmaktan kurtarıp, günümüzde mevcut üretim sisteminde çalışacak, teknik ve mesleki eğilime sahip hâle getirmeliyiz. Üniversitelerde Avrupa ve ABD’de olduğu gibi sadece bilime âşık zengin çocukları okumalıdır. Bu uzun vadeli bir uygulama. Hemen sonuç alınamaz ama bir yerden başlamak lazım. Peki kısa vadede istihdam sağlamak için ne yapmalıyız? Kamu projelerini çığ gibi arttırmalıyız… ABD’nin yaptığı gibi, ülkenin dört bir yanında altyapı yatırımlarını hızlandırmalıyız. Yol, su, elektrik, doğalgaz şebekeleri yenilenmeli. Kanal İstanbul ile 6 yılda 500 bin kişiye istihdam kapısı açıldı, arkası gelmeli. Devletin tüm imkânlarını seferber etmeliyiz. 2023 seçimlerinde tarihî başarıya imza atılmak isteniyorsa önümüzdeki iki yılda en az 2,5 milyon insanımızı iş sahibi yapmalıyız. Vatandaşın karnı doyarsa, yüzü gülerse, ailesiyle mutlu bir hayat sürerse, seve seve, kendisine sahip çıkanı destekler. Al gülüm ver gülüm!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.