Devriniz geçti, geçiyor Fatih Hoca'm!..

A -
A +

Rizespor, 7 maçta "0 galibiyet / 1 beraberlik / 6 mağlubiyet / 4 gol atan / 10 gol yiyen / 1 puan alabilen bir takım olarak" bekliyordu, "Fatihdaş yorumcusu" arkadaşlarımızın deyimi ile "Göztepe galibiyeti ile 'kaosu atlatan' ve 'Marsilya beraberliği' yeniden 'Avrupa Fatihi' olan" Galatasaray'ı!..

Ve Fatih Hoca, Rize'de "kolay, rahat, farklı bir galibiyet alacağını" düşündüğünden, sahaya "Feghoulili, Babelli bir takım sürmeyi" fırsat bilmişti…

Geçen sezonların Belhanda-Feghouli ikilisinin yerine ilk 11'e ikame etmeye çalıştığı Babel-Feghouli ikilisi için kendilerini gösterecekleri "kolay, rahat, bol asistli, bol gollü bir maç" vardı Rize'de…

Nerdeee?..

Eğer "bir türlü yasaklayamadığı" ve "aksine 'kaç maçta rakibe galibiyetler, beraberlikler ikram eden' kendi ceza sahalarının önünde yan pas ve santradan geri paslarla kurulacak set oyunu ısrarı yüzünden" gene "ortaya çıkan bir kırmızı kart - penaltı felaketi, gol ile sonuçlansa" idi, nasıl olacaktı "hem de hakem felaketi ve Diagne golüyle gelen" galibiyet?..

Ya o hakem, bence "Diagne'nin golüne izin veren" kararından da daha büyük hatası olan "Muslera'ya hak ettiği 'ikinci sarı kartı' bir türlü göstermeme" hatasına düşmeyip "kırmızı kartını da çıkarsa" ve Galatasaray 9 kişi kalsaydı… Nasıl göstereceklerdi, Fatih Hoca'nın nitelemesi ile Galatasaraylı futbolcular "karakterlerini?.."

Neyse sözü uzatmayayım ve "yazımın başlığına geleyim"; Fatih Hoca'm, farkında değilsiniz ama, "artık devriniz geçti, geçiyor"; işte millî takımda Şenol Hoca'm, "kendi takımlarında" Aykut ve Ersun Hocalar!..

Sadece Türkiye'de mi, Avrupa'da da, dünyada da örnekleri çok!.. Kendisini, beynini, zihniyetini "değişen spor / futbol / yaşam / yönetim / antrenman / sistem / taktik" düzenine uyduramayanlar" devri kapandı… İnat ve ısrar boşuna!..

Her maçın "futbolcu karakteri ile kazanılması" artık mümkün değil!.. Aslında Fatih Hoca'm, "futbolcularını 'bu sözlerinle' suçladığının" da farkında mısın, acaba?..

Bu sözlerinle diyorsun ki; "Bugüne kadar gelen kötü sonuçların sebebi 'futbolcularımın o maçlarda karakter göstermemesi' idi, bende sorumluluk yok!.."

Ve de farkında mısın, "Galatasaray şampiyon olsa, bu şampiyonluğu Diagne'nin faullü, hakemli ama ‘neredeyse bütün sahayı silindir gibi geçip’ attırdığı ‘o gol’ getirmiş" olacak!..

Yıllar yılı “o şampiyonluk, sana ve ‘karakterliydiler’ dediğin futbolcularına değil, doğrudan Diagne'nin Morutan'a attırdığı gole” etiketlenecek!...

Rizespor “galibiyeti, en az beraberliği” hak etmişti… Ama “Malum takımı gömeceğiz" diyerek "sporun fair play çizgilerini çok aşan 6222 sayılı Kanun’luk sözleri” yüzünden, “Yazık oldu Rizespor’a” diyemiyorum. Zira Rizespor’un başında “sözle mezar hazırlayan” bir Başkan var!..

Bu maçta ve sonuçta, “çağdaş sporun çöp kutusuna attığı ‘antik zihniyeti’ değiştirmeyen" hocalar ve de “spora ‘suç etiketli sözler’ sokmaya devam eden” başkanlar için, “alınacak çok dersler” var. İnşallah alırlar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.