Yazmıştım, yineliyorum; zira Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “yazmamı zorunlu hâle” getirdi.
Ali Koç, rahmetli Vehbi Koç’un torunudur.
Vehbi Koç, çocuklarına “Kulüp yöneticisi olabilirsiniz ama başkanlığa hayır” demişti.
Vehbi Koç, bu kısıtlamayı “büyük kulüpleri tutan milyonlarca Koç Holding müşterisinin büyük bir bölümünün holding ürünlerini boykot edebileceğini” düşünerek koymuştu.
Çocukları bu söze uydular. Ama torun Ali Koç “Başkan olacağım” dedi ve oldu.
Ne var ki, başkanlıkta başarısız olup “futbolda bir şampiyonluk kupasını bile kucaklayamadığı” için Fenerbahçe Kulübü’nün tarihinde olmayan bir tepki ile karşılaştı.
“Kulüp üyeleri onu değiştirmek için imza kampanyası” başlattılar, hem de “İmza toplamaya gerek yok, genel kurulu eylülde toplayacağız” demesine rağmen.
Ama sevgili Faik Çetiner’in bu konudaki yazısında okudum; “Yönetim kurulu defterinde bu konuda yazılmış bir karar yokmuş…”
Başkanlar ve yönetimlerin iş başında kalabilmeleri için “sağlam” üç kolona ihtiyaçları vardır; “Sevgi - Saygı - Güven...”
“Eylülde seçimli genel kurulu toplayacağız” demesine rağmen, “imza toplanmaya devam ediliyorsa”, demek ki; önemli ölçüde “güven” eksikliği var; “ona inanmayanlar” var!..
Ve de anlaşılıyor ki, ona “2025-26 sezonu transferlerini yapma yetkisi” bırakılmak istenmiyor.
İmzacılar, “yeterli sayıda imza toplandı, 2 Temmuz’da Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı’na teslim edilecek” diyorlar.
Yani, “Eylüle kalmadan başkan ve yönetimin değişmesini” istiyorlar.
Uzun yıllardan beri nihayet Sadettin Saran, “Ben adayım” dedi…
Herhalde Ali Koç da aday olacaktır. Mahmut Uslu da…
“İmzacı” Hakan Bilal Kutlualp da “Varım” diyor…
Genel kurula yakın günlerde “feragatler, destekleme adımları” atılır mı; olabilir.
Seçime dört adayla girilirse, “oylama turları” başlayacaktır, pazarlıklar da…
Bana sorulursa, “Kim şanslı olur” diye “Sadettin Saran’ı” işaret ederim, tabii adaylığını çekmezse…
Sporumuz ve Fenerbahçe için “Kim hayırlı olacaksa, o olsun” da temennim.
Öcal Uluç'un önceki yazıları...