İRAN’IN İŞİ ZOR

A -
A +
 
İran, çok büyük bir hata işledi. Ukrayna uçağını, kazara düşürdüğünü ilk ânda açıklaması gerekirken bunu inkâr etti. Ancak o inkâr döneminde uçağın karakutusunu da vermedi. Bu durumda kaza izah edilmez bir hâl alıyordu. Hiçbir akıl ve mantık, bir devletin ülkesinden havalanan ve kendi hava sahasında olan bir sivil uçağı vurmasını kabul edemezdi. Bu zaviyeden bakınca İran’ın böyle bir cinayeti işlememesi gerekiyordu. Ancak diğer yandan aynı İran, karakutuyu da saklıyordu.
Birkaç gün bu muamma yaşandıktan sonra nihayet Devrim Muhafız Ordusu hava kuvvetleri komutanı Emir Ali Hacızâde, suçu ikrar etti ve üstelendi. Kendi hava meydanlarından kalkan yolcu uçağını füze sanarak yine füzeyle vurmuş ve 176 kişiyi katletmişlerdi.
Ukrayna uçağının başına gelen bu olay, Kasım Süleymani’nin Amerika tarafından Irak’ta öldürülmesi, İran’ın Amerika’nın Irak tesislerinden birine füze atması ve çok önemsedikleri Süleymani’nin toprağa verilme merasimi ile üst üste gelmişti.
Anlaşılan o ki intikam için attıkları sıradan birkaç füzeden dolayı korku ve şaşkınlığa düşmüşlerdi. Değilse âdeta savaş hâli yaşanan o manzarada sivil uçuşları bir müddet durdururlardı. Bunu yapmadılar. Bunu yapmadıkları gibi havada sinek uçsa onu bile düşman füzesi sanma evhamına kapılmışlar. İşte bu psikoloji, İran’a semalarındaki misafir bir uçağı düşürme şaşkınlığını yaşattı ve itibarı yerle bir oldu.
Nitekim İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, vak’ayı “affedilmez bir hata” sayarak düşen uçağın sahibi olan Ukrayna devletinin başkanını arayıp özür diledi. Dinî liderleri Ali Hamaney, işin içyüzünün ortaya çıkarılması için genelkurmay başkanına talimat verdi.
Bunlar olurken önce maktul Süleymani için yollara dökülen yüz binler, bu defa Hükûmet aleyhine gösterilere başladılar. İngiliz sefiri de bu protestocuların arasında görününce, hatalar zincirine bir de o sefiri nezarete alma hatası eklendi. Bunları takip eden Donald Trump, fırsatı kaçırmayarak İngilizce ve Farsça tweetler atarak İran halkının yanında olduklarını açıkladı. Hâlbuki adı geçen militan yahut komutanı öldürdüklerinde Trump, İran’da rejim değişikliği gibi bir çalışmaları olmadığını söylemişti. Nitekim İran, ABD’nin üssünü veya üssün otoparkını vurunca Beyaz Saray, savaş ilan etmedi, zaten var olan ekonomik müeyyidelere çok daha ağırlarını ilave etti. Yaptığı sadece İran’ın “80 Amerikalı öldürdük” haberinin asılsız olduğunu söylemek oldu. Ancak bu uçak düşürme faciası üzerine doğan halk isyanı Amerika için bulunmaz fırsat oldu. Millet, zaten mevcut ambargolarla büyük sıkıntıdayken şimdi ona yenileri eklenmişti. Bir ülkede vatandaş, baştaki idareden şikâyete başlamışsa o idareye düşman başka hükûmetlerin ekmeğine yağ sürülmüş demektir. Sonuçta İran’ın şaşkın idaresi, iş bilmezliği yüzünden mazlumken zalim olmuştur.
Kendi milleti dünyadan tecrit olan Tahran idarecileri, hâllerine bakmadan bölgeye dal budak salmaya, ideoloji ihracına kalkıyor ve bundan asla taviz vermiyorlar. İran, şayet Irak’ta olmasa bir adamı öldürülmeyecekti. Başlarına gelen bu musibetler sakin bir günde masaya yatırılmazsa İran’ı daha çok felaket bekler. Bu memlekette kaç türlü açmaz var. Bir seçimle gelen Cumhurbaşkanı var; fakat o Cumhurbaşkanı dinî lider karşısında bir şey değil. İran Ordusuna paralel bir de Cumhuriyet muhafızları mevcut. Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’e el atmış vaziyetteler. İran’ın bu çok başlılıktan kurtulması lâzım. Bu birçok seslilik değil çok başlılık. Bu yapı devam ettikçe İran rahat yüzü göremez.
“İslâm İnkılabı” dedikleri, gerçekte ve uygulamada bir Fars yayılma ideolojisidir. Humeyni, yıllarca Paris’te ağırlandı. Kendisine her türlü destek verildi. Doldurduğu ses kasetleri el altından İran’da yayıldı. Şah rejimine karşı şiddetli bir muhalefet hazırlandı. Sonunda işi bitmiş olan Rıza Pehlevi 1979’da devrildi, yerine Humeyni rejimi ve Humeyni’nin adamları geldi. İran bugün yeni bir yolun başlangıcında olmalı. Dış güçler, vakti gelince El-Kaide lideri Usame bin Ladin, DEAŞ lideri Ebubekir el Bağdadi gibi, Haşdi Şabi lideri Kasım Süleymani’yi de ortadan kaldırdılar. Bir kişinin daha son kullanma tarihi bitmişti. İş birlikçileri Süleymani, katledilirken kitleler üzerindeki etkisi elbette hesaba katılmıştır.
İşte o uçak düşürme hadisesi tam da bu sürecin ortasındadır. Yolcu uçağının düşürülme şekli, vurulma emrini kimin verdiği gibi sebepler bir gün açığa çıkarsa çok şey de beraberinde anlaşılır ama o, bugün için imkânsız. İran füzeleriyle Amerikan üssünde 80 kişi mi öldüğü yoksa hiç kimsenin ölmediğini öğrenmek de mümkün görünmüyor.
Görülüyor ki şimdi “Humeyni İslam İnkılabı”nın da 40 yıl sonra vazifesi tamamlanmıştır. Bu devrim İran’ı devirmiş, Irak, Suriye, Lübnan, Yemen ve bölgeyi de karmakarışık etmiştir. Bu kargaşa İsrail ve dünya emperyalist devletlerinin menfaatinedir.
Mezhep düşmanları da İran üzerinden mezhepleri lekelenmeye çalışıyor. Cehaletle veya kasten hak dört mezheple Şia’yı birbirine karıştıranlar, mezheplerin bütünü için bir zihnî bulanıklık ve kötü algı yaymakta ve işlemekteler…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.