Hele otur abla...

Belediye otobüsü Küçükçekmece durağına yanaştığında, içinde üç yolcu vardı.

Otobüsü görünce duraktan iki adım öne çıkan orta yaşlı kadın tedirgindi.

Yoluna yoluna bitmek üzere olan incecik kaşları, -muhtemelen- botokslu ve ifadesiz yüzü, çingene sarısı saçları, dudaklarının dışına taşmış kıpkırmızı ruju, üzerinde 'pahalıymış gibi' duran ve rujunun renginde olan kürklü kabanı, alelade boncuklardan yapılmış kolyesi, ayakkabılarıyla uyumsuz çantasıyla bütün bu derme çatma görüntüsüne rağmen "Ben buraya ait değilim" duruşu ve zoraki gülümsemesiyle merdiveni çıktı.

Everest'e tırmanmış gibi bir süre nefeslendi, sonra şoföre döndü:

-Oğlum arabayla almaya gelecekti ama bir işi çıkmış. Usul nedir bilmiyorum, para versem alır mısınız?

-Biz prensip olarak para almıyoruz abla, Akbiliniz yok mu?

Kadın, verdiği bir sözü yerine getirememiş biri gibi mahcup gülümsedi:

-Yok maalesef...

-Yolculara sorun o zaman...

Kadın, yolculara neyi nasıl sorması gerektiğini bile bilmiyordu.

Bu sırada otobüs hareket edince kadın sendeledi, düşmemek için şoförün arkasındaki panoyu zor tuttu.

-Ben kartla bindim, dedi yolculardan biri. Orta yaşlı, gözlüklü bir adamdı. Okuduğu kitaptan başını kaldırıp, arkadaki yolculara dönerken, kitabın arasındaki ayraç yere düştü.

Öteki yolculardan biri:

-Ben de kartla bindim, dedi.

Son yolcu ise jöleli başını cama dayamış bir gençti; en arkada oturmuş, kulaklarında kulaklık, gözlerini kapatmış olduğu için "orada değildi."

Otobüs Cennet Mahallesine doğru tırmanırken kadın çaresizce şoförün başında dikiliyordu hâlâ.

-Neyse, hele bir geç otur. Nereye gidiyorsun?

Kadın en ön sağ koltuğa oturdu, elinde buruş buruş olmuş kâğıt mendille iki yanağının terini sildi:

-Ataköy...

-Son durak yani...

Kalan beş durakta binen olmadı, mevcut yolculardan ikisi indi, otobüs son durağa girerken içinde kadın ve genç yolcu vardı.

-Ne yapacağız, diye bir kere daha sordu kadın.

Şoför "Boş ver" anlamında sağ elini boşlukta salladı:

-Neyse, dedi.

Otobüs son durakta durdu, iki yolcu indi.

HHH

Pazar günü izin yapan şoför, pazartesi sabah işe gittiğinde, şefi çağırdı, İETT bölge müdürlüğünden gelen şikâyeti bildirdi:

-Kadının biri, bedava bindirdiğin için ihbar etmiş. Savunmanı yaz.