Ankara'da makara...

A -
A +
Ankara'da Fenerbahçe'nin alanı daraltarak ve rakibi bloke ederek başladığı ilk yarıda. G.Birliği'nin kalesinde Ramazan olmasaydı skor tabelası 3-0 olarak yazılacaktı.
Eski Gençlerli Ersun Yanal, eski Fenerbahçeli Metin Diyadin'den daha iyi analiz etmişti eski takımını...
İlk devrenin en iyi oyuncusu olarak öne çıkan Raul Meireles, birçok maçta olduğu gibi, ilk yarı bitermeden sakatlanıp çıktı. 
Gençlerbirliği ise rakip ceza sahasına kadar var, sonrasında buhar...
***
Maçın başından itibaren sinyalini veren gol, önce Mehmet Topal'ın plasesiyle direkten sekip "geliyorum" deyor, sonra 60'ta sağ kanattan kullanılan korner vuruşunda Caner ortasını ön direğe gönderiyor, defanstan seken topu Egemen "fizik üstünlüğüyle" kazanıyor,  en son Kuyt'a geliyor, o da dönerek topu filelerle buluşturuyor.
Kazanırken söyleyeyim, Gökhan Gönül kötü... Alper Potuk etkisiz... Salih Uçan yetersiz...
Diyeceksiniz ki, bu kadar olumsuzluğa rağmen Fenerbahçe kazanıyorsa...
Doğru.
***
Kartlarda standart yok. Egemen Korkmaz'ın pozisyonunda "O el ne, o el?! Niye o kadar açık?" denebilir.
Geçen sezon Arena'da Fatih Terim'in salladığı Çınar, büyük takımlara karşı yapraksız kalmış kuru dal gibi... Umarım gözlerimdeki 2,5 derece miyop yüzünden yanlış görmüşümdür hocam!
Sarı kartı olduğu halde eliyle gol atmaya çalışıp sonra da ikinci sarıdan kırmız kart gören adama tıpta "beyinsiz futbolcu" diyoruz.
***
İlk haftadan itibaren bir iddiam var, her Fenerbahçe maçında tekrarladığım:  "Ersun Yanal'ın hiçbir maçı 0-0 bitmez."
 Bu hafta da yanılmadık.

MAÇIN ADAMI
Caner Erkin

KIRILMA ANI
Oktay'ın şutunu Volkan'ın çıkarması
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.