İki Manuel arasındaki farktır bu...

Futbol her türlü sürprize açık" cümlesine dahil mi Necip'in stoper oynaması, bilmiyorum. Cezalı Oğuzhan'ın yerine, "geçen yılda unutulan" Mehmet Akgün'ün forma giymesi?

Yedek kalecinin adı Günay; çoğu Beşiktaşlı bilmez!

Uğur Boral bilmem kaç sene sonra on sekizde!

Özetle, ilginç bir esame listesi verdiler elimize... Bu listeye bakınca "Beşiktaş favori" demek zordu. Sivas'ın bugüne kadar ortaya koyduğu performansı da düşününce...

 KÂĞITTA DURDUĞU GİBİ DURMUYOR

Lakin Beşiktaş öyle bir başladı ki maça... Yeni imajıyla "Karadayı" mı dersiniz, "Tatar Ramazan" mı, uluslararası bilinen adıyla Hugo Almeida, golü yazdığında daha dakika beş...

Yani bin yıllık slogan gelip asılıyor Kasımpaşa'da skorborda: Beş dakikada Beşiktaş!

Sonrası felaket... Golleri "blok halinde" kaçırıyor Kartallar!

Şöyle:

Serdar sağdan sıfıra inip ortalıyor; sırasıyla, önce Olcay sonra Almeida, sonra Mehmet Akgün kaçırıyor aynı pozisyonu... Biri ıskalıyor, birinin vuruşunu kaleci çıkarıyor, birinikini defans...

Fernandes sağdan kesiyor, Olcay kaçırıyor, Motta kaçırıyor...

Yani öyle bir yüklenme ki bu; bir ortaya üç dişi dalıyor, sonuç sıfır...

 SİVAS ELLERİNDE...

İlk yarıda "duran" Roberto Carlos'un Sivasspor'u ikinci yarıda maça dönüyor. Daha önce Fenerbahçe'ye ve Galatasaray'a gelip yenilen kırmızı-beyazlılar bu kez puana talip... Koca devreyi Utaka'nın bir iki cılız atağı ile geçiştiren Sivas, ikinci yarıda Djebbour, Cicinho, Aatıf ile Tolga'nın kalesini topa tutuyor.

Gol atacaklar, belli...

Uzaktan tutulmaz şutlarıyla bilinen stoper Da Costa bile hücumda... Öyle bir asılıyor ki uzak köşeye; Tolga topu fileden çıkarıyor.

Eh, Manuel Fernandes sahada gezinirken Manuel Da Costa canını dişine takıyorsa...

"Kimse takımın emeğine saygısızlık yapamaz" deyip, Fernandes'i göndermezseniz...

Hâlâ Pektemek'e gol ümidi diye sarılırsanız...

4 maçınızı seyircisiz oynayıp 6 puan kaybederseniz...

Bu son hüsranınız olmaz.