Ucuz adamlar

Adamsın Tolga...

...

Ev sahibi takım klasiğidir; maça hızlı girip, rakibin gözü açılmadan gol bulmak... Trabzonspor da öyle yaptı; büyük baskıyla başladı. Arka arkaya iki tehlikeli şut, bir tartışmalı pozisyon... derken gol.

Trabzon'un "35 dakikada bir gol atan adamı" Emre Güral, 15. dakikada Tolga'yı avladı.

"Avladı" tanımı gol için en güzel tarif... Beşiktaş defansının sektirdiği topu Adrian'la "ayak tenisi" oynayan Emre, uzak direk dibine "tıngır mıngır" yuvarladı; ters köşede "seyirci durumunda" kalan Tolga için dramatik bir gol oldu.

Emre Güral'da "ışık" görüp onda ısrar eden, hele de böylesine önemi ve heyecanı yüksek maçta "tek santrfor" olarak şans veren Mustafa Reşit Akçay'ı ıskalamayın!

Tebrikler Hoca!

Bu kadar da değil... Altyapıdan getirip Beşiktaş maçı kadrosuna yazdığı tam 7 isim vardı. 

Hiç maç oynamayan Dentinho, Pedro gibi yabancılara para harcatınca büyük hoca oluyorsun; Yusuf, Kadir, Zeki, Caner gibi "sudan ucuz çocukları" futbol sahnesine sürünce kimsenin umurunda olmuyor.

Beşiktaş bu sezonu "zihnen" kapatmış görünüyor. Çünkü "beyni" sahada yok... Bir kulüp, "ihanet içindeki" bir adama nasıl bu kadar tahammül eder? Fernandes artık Beşiktaş'ın futbolcusu değil, başının belasıdır. Her hafta eksile eksile getirdiği sezonun bu haftasında, Avni Aker'de "dip yaptı."

Beraberlik golü Beşiktaş'ın hak ettiği, aradığı, zorladığı bir gol değildi. 

Trabzon'un davetiye çıkardığı, her yönüyle acemice yenmiş bir goldü.

Yunus Yıldırım "başka bir hakemlik" yapıyor. Bilinenden, alışılagelenden, standarttan farklı. Az düdük çalmak, az kart kullanmak her zaman adalete hizmet etmez; dün son adam durumunda Necip'in Yusuf'u indirmesini doğru değerlendirmedi bence...

Mustafa Yumlu