Üç direğe, dört fileye…
> Geçen hafta Alanya’da Beşiktaş’a travmayı yaşatan Valerien İsmael, sakatlar Ghezzal’in yerine Muleka’yı, Welinton’un yerine de stopere Necip’i koymuştu. Hücum hattı Muleka - Weghorst - N’Koudou ile kâğıt üstünde rakibi tehdit ediyordu. 19 yaşındaki Berkay Vardar da on birdeydi.
> 8 ile 18. dakika arası, yani 10 dakikalık bir kesiti maçtan çıkar, yayına ver, al sana Premier Lig… Yok böyle bir şey… Weghorst vuruyor direkten dönüyor, Muleka vuruyor direkten dönüyor, Salih vuruyor Caner çizgiden çıkarıyor, Weghorst vuruyor gol oluyor!
> Dinmiyor Beşiktaş fırtınası… Salih vuruyor kaleci çeliyor, direkten dönüyor. N’Koudou vuruyor gol oluyor!
> Beşiktaş’ın iki golüne de büyüteç tutmak gerek: İlk golde Rosier’in lokum gibi ortası var. İkinci gol tümüyle “Made in N’Koudou.” Fransız futbolcu, kendi sahasının sol bek noktasından orta sahanın sağındaki Rosier’e efsane bir pas atıyor. Rosier, Salih’e aktarıyor. Salih’in ortasına N’Koudou gol vuruşu yapıyor! Yani N’Koudou kendi korner köşesi civarından pası attıktan sonra, iki futbolcu paslaşana kadar doksan metre koşmuş oluyor!
> İsmael iki genci birbiriyle değiştirerek ikinci devreye çıktı. Ve Beşiktaş kaldığı yerden tempo yapmaya devam etti. Bir korner, bir Masuaku atışı, ön direğe koşan Muleka, kafa ve gol... 50. dakikada maç bitti denebilir.
> Beşiktaş dinlenmeye çekilince Karagümrük de bir korner golü buldu Diagne ile… Bu gol bile maça hareket getiremedi. Geçen sezon İstanbul’da Galatasaray’a tek başına kafa tutan Fernandes, bu sezon “bir numara küçülmüş” olsa da maç biterken iki hareket çekti; Kartal’a asist, Rosier’e gol yaptırdı.
> Bu keyifli maçtan geriye Weghorst’un ağlara giden ama sayılmayan iki vuruşu ile Karagümrük’ün akşam pazarında bozulmaya yüz tutmuş sebze misali oyuncularıyla çaresiz görüntüsü kaldı. Ve hakem iyi çıktı işin içinden.
MAÇIN ADAMI: Salih Uçan