Nikâhına mı aldın?

A -
A +

Türkiye’de sosyal medyadaki intihal oranları, Güney Kore’deki intihar oranlarıyla yarışır hâle geldi. Kimin eli kimin paylaşımında belli değil.

Bir yazı paylaşıyorsunuz. Birkaç gün sonra yazı sizden ayrılıp, el hesaplarıyla “post” hayatı yaşamaya başlıyor. Cümleleri bir sürü insan elleyince de kimden olduğu belli olmayan, gayrimeşru bir yazı hâline geliyor.

Bazen benim yazılarımı da isimsiz olarak paylaşıyorlar ve yazı on binlerce beğeni alıyor. Paylaşımı yapan kişi, teşekkür ve tebrik mesajlarına “Estağfirullah. Elimizden geldiğince bir şeyler karalıyoruz işte!” şeklinde tevazudan ölen cevaplar veriyor.

Ben de heyecanlanıp aynı yazıyı kendi hesabımdan paylaşıyorum. Ama kendi yazım, kendi hesabımda, kendi ismimle yayınlanınca pek umursanmıyor.

Hani bazen çocuklar aralarında maç yaparken top dışarı kaçar. Bu sırada oradan geçen bir kişi topu alıp müthiş hareketler yapar. Benim durum da sanki buna benziyor...

Bir gün bu konuyla ilgili söylenirken bir arkadaş, “Ne kızıyorsun? Nikâhına mı aldın yazıyı?” demişti. Tamam, yazıyı nikâhımıza almadık. Bizim nikâhımız kalemle… Ama insan yine de biraz sadakat bekliyor.

             ***

Şu ana kadar isimsiz olarak en çok paylaşılan yazım herhâlde “Kendime Mektup”... Bu mektuba siyasi partilerin grup toplantılarında, ana haber bültenlerinde, köşe yazılarında sıkça rastladım. Mektup okunduktan sonra kopan alkış tufanı çok etkileyiciydi. Alnımdan öpenlerin sayısı herhâlde yüz bini geçti.

Geçen sene 29 Mayıs tarihinde bu alkışların ve alın öpmelerin en azından bir kısmını ben alayım diye kendi hesabımda mektubu paylaştım. Hani yazının sonunda Fatih Sultan Mehmet’ten falan bahsediyoruz ya... Tam İstanbul’un Fethi günü iyi gider diye düşündüm ama gitmedi.

Üstüne üstlük, başka hesaplarda gencin alnını öpmek için sıraya girenler, yazıyı kendi ismimle yayınlayınca gence ayar vermeye çalıştılar. El hesaplarında “Gençten yetişkinlere tokat gibi mektup” yorumlarıyla coşan mektup, benim hesabımda “Haddini bil delikanlı!” kıvamında yorumlarla doldu.

Bir de “Sosyal Medyada Ördek Sendromu” başlıklı yazım var. Takipçilerim sağ olsunlar bu yazıyı isimsiz paylaşanları bulup saldırıya geçiyorlar. Birkaç hesap bu baskılar neticesinde ismimi ekledi. Ama hâlâ onlarca farklı hesapta isimsiz olarak yayınlanmaya devam ediyor bizim ördek...

Bu yazıyı da paylaştım bir ara kendi hesabımda. Ama sonuç aynı. Çok bir hareket olmadı. Hatta birisi, “Bu yazıyı paylaşmayanı dövüyorlar galiba!” şeklinde bir yorum yazdı.

Aynı yazıyı “Dijital Dünyada E-beveyn Olmak” kitabıma da almıştım. Okuyuculardan birisi de mail atıp şöyle demişti;

“Hocam, kitabınız güzel. Ancak sosyal medyada dolaşan bir paylaşımı, sanki siz yazmışsınız gibi kitaba eklemeniz hiç yakışmadı!..”

Ben şimdi ne yapayım? DNA testi falan da yaptırılmıyor ki cümlelere!

             ***

Bir de çocuk eğitimiyle ilgili bir yazım vardı. Şöyle yazmıştım;

Çocuğunuzu akranlarıyla kıyaslamayın. Yoksa çocuğunuz da sizi başka yetişkinlerle kıyaslar. Mesela şöyle diyebilir; “Arkadaşımın babası çalışmış, çabalamış, genel müdür olmuş. Özel şoförü bile var. Ama sen hâlâ memuriyette sürünüyorsun.”

El hesaplarında yine bayağı ilgi gördü bu paylaşım. Yazıyı paylaşanlara teşekkürler gırla gitti. Ama benim hesapta yine hesap sordular. “Sen memur maaşının kaç lira olduğunu biliyor musun?” diyenlerle, atanamadığı için sinirini benden çıkaranlar birleşti.

“Konumuz memurluk değil” falan diye açıklama yapmaya çalıştım ama kimse dinlemedi.

             ***

Gelelim asıl soruya? Acaba niye böyle oluyor? Yani kendi evinde suspus oturan yazılar, niye yaban hesaplara gidince coşup, çağlamaya başlıyor?

Bu soru üzerine çok düşündüm. Çok şükür sonunda cevabı buldum. Yakınlarım ve çevremde kıymet verdiğim birçok insan, herhangi bir yazımı beğenince hep aynı şeyi söylüyorlar;

“Maşallah, güzel yazmışsın. Allah şöhretten muhafaza buyursun.”

Neymiş efendim? Kendi ismimle paylaşınca yazılar çok ilgi görmüyor, yayılmıyormuş.

Edilen dualara “Âmin” derken düşünecektin bunu aslanım!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.