Şeyh Edebali hazretlerine özlem

A -
A +

6 yıl evveldi. Beyimin emekli olmasına bir yıl vardı. Tayinimiz Ankara'dan Bilecik'e çıkmıştı. Tayin açıklanmasının ertesi sabahıydı. O gün TGRT HABER TV'de İsmail Yağcı Beyefendi Bilecik'i tanıtıyordu. Bilecik'te Şeyh Edebali Hazretlerinin türbesi varmış. Osman Gazi'nin kayınpederi olan Türk büyüğü ve İslam âlimi... Hele o "Ey oğul, beni kır; Şeyh Edebali'yi kırma!" sözlerinden çok etkilenmiştim. Hâlâ kulaklarımda çınlamaktadır... Bilecik'e taşındık. O yıllarda ibadetlerimi yapıyor, radyodan dinimi öğrenmeye devam ediyorum ama dinime uygun giyinemiyordum. Beyim rütbeliydi. Bilecik'e amir olarak atanmıştı. Bu sebeple hareketlerimiz kısıtlı idi. Birkaç hafta sonra Şeyh Edebali hazretlerinin türbesini ziyaret nasip oldu. Allah'ım ne kadar güzel bir yerdi böyle... Etrafı yeşillikler içindeydi. Piknik alanı gibi tüm gününüzü bıkıp usanmadan geçirebileceğiniz bir güzellikteydi. Artık her hafta türbeye ziyarete gitmeye çalışıyordum. Türbenin içerisinde başımı güzelce örtüyor, Rabbime dua ve niyazımı yapıyordum. Ama çıkışta yine açmam gerekiyordu. Bu durum her geçen gün ağırıma gidiyordu. Türbeden çıkarken başımdan örtüyü çıkartmak her defasında içimden bir şeyler koparıyordu... Ziyarete gittiğimde aynı zamanda başımı örterek dua etmenin de hazzını tadıyordum... O hale gelmiştim ki mübareğin başucunda onun ruhaniyetine sığınıp ağlıyordum: "Allah'ım! Bu mübarek kulun ve sevdiklerin hürmetine bana da bir gün dinime uygun giyinmeyi nasip et!.. Ne olur Rabbim, bu duamı Şeyh Edebali Hazretleri ve sevdiklerinin hürmetine kabul buyur..." Bu gönülden gelen dualarım bir gün olur da kabul olur muydu? Olurdu inşallah... Rabbime hüsnü zannım sonsuzdu... Birkaç ay sonra beyim emekli oldu. Antalya'ya taşınacaktık. Bilecik'e ve tabii ki Şeyh Edebali Hazretlerine manevi âlemde veda ederek, onun hasretini gönlümde duya duya Antalya'ya gittik. Allahü teala bir ramazan günü bana tesettürü nasip etti. Şimdi eski halimi reddediyorum. Sanki hep dine uygun giyinmiş gibiyim. Bilecik'ten ayrılalı da beş yıl oldu. Ama bazen öyle rüyalar görüyorum ki içim acıyor. Rüyamda türbeye gidiyorum o halılar, o merdivenler, sanki gerçekten gitmiş gibi özlemle uyanıyorum. Çok özledim Şeyh Edebali'nin türbesini. O türbede yaptığım dua ve gözyaşlarını... Türbeyi bugün için ziyarete gidebilmek benim açımdan artık mümkün değil. Keşke bir hayırlı sebep olsa da Şeyh Edebali Hazretlerinin türbesine kavuşsam... İçim özlem dolu... Arife Öcal-Antalya > Yazışma adresi: Türkiye Gazetesi İhlas Medya Plaza 29 Ekim Caddesi, 34197 Yenibosna/İstanbul Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.