Evliya diyarı İstanbul

A -
A +
“Diyeceksiniz ki bu mahalle nerede? Tabii ki evliyalar yatağı İstanbul’un şirin Fatih ilçesi...”
  
 
İstanbul’un Fatih ilçesinde geçen çocukluğumu anlatmaya bugün de devam ediyorum... O gelenek ve göreneklerimizi yazarken gerçekten duygulandım.
Çiroz uskumru ve küçük palamutlar kurutularak yapılırdı. Biz onu salataya katardık. Annem iri palamut veya toriklerden “lakerda” yapardı. Yani çiğ balığı kesip ayıklayıp tuza yatırırdı. Çok nefis olurdu. Şimdi o bereket kalmadı. Toriğe balıkçı tablalarında dahi rastlayamıyoruz. Sütçümüz Lütfü Amca'ydı. Beyaz bir beygiri vardı; gelip kulübemizin önündeki boşluğa doğru “süüüüt” diye bağırırdı.
Camide mevlit oldu mu, hemen mahallenin çocukları, camiye koşar yerimizi alır sabırsızlıkla mevlit şekerinin dağılmasını beklerdik. Şekeri kapan, sokağa kaçardı. Canım çok şeker istediği zaman benden üç yaş küçük yegâne arkadaşım İsmail’e  “Hadi İsmail bak bakalım evde babaannenin getirdiği mevlit şekerlerinden var mı? Getir de yiyelim” derdim.
"Kadriyanım" dediğimiz Kadriye Hanım Teyze mevlithan idi...
Bize en yakın olan mahallemizin camii idi. Sonra Keçeciler Camii ve sonra da Kabakulak Camii gelirdi.
O zamanlar hoparlör yoktu ama her üç camiinin de minarelerinden gelen ezan sesini duyardık. Annemden öğrenmiştim, çocukluğumda sabah ezan sesini duyunca yatıyorsam kalkıp oturup “Aziz Allah” derdim ve ezanı sonuna kadar dinler sonra tekrar yatardım. Babası olanların babasıyla namaza gittiğini sonradan öğrenecektim…
Mahallemizdeki tarihî mekânlar da şöyleydi. Mahallemizin batısında Keçeciler Mahallesi bulunur. Bu mahallenin Hırka-i Şerife doğru devamında sırası ile Ak Şemsettin Çeşmesi, Yedi Emirler Türbesi, Akşemseddin Camii ve 100-150 metre ilerisinde de Hırka-i Şerif Camii bulunmaktadır. Akşemseddin Çeşmesi, Laz Bakkal'ın karşı çaprazında kalır. Bu bakkal ben çocukken yoktu. Yukarıda geride en dipte görülen, Safiye Bakkal vardı. Bizim mahalleden devam edip gelinince yol buraya çıkardı.
Biz çocukken, mahalledeki terkos çeşmesinde su kesildiği zaman eve sokağımıza yakın çeşmeden su taşırdık. Şimdiki hâli acınacak hâldedir. Kurumuş ve restore edilmeyi bekler.
Diğer bir mekân ise Yedi Emirler denilen bazı velilerin kabirlerini ihtiva eden bir türbedir ki burası eskiden tekke imiş...
Diyeceksiniz ki iyi de bu mahalle hangi şehirde? Tabii ki milyonların sevgilisi, evliyalar yatağı İstanbul’un şirin Fatih ilçesi...  

          Mustafa Beşdere-İstanbul

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.