Dedem gerçekten büyük adammış...

A -
A +

 “Dedem vefat ettiğinde 28 yaşındaydım. Son zamanlarında hizmet etmek nasip oldu...”
Kendisi kıtlık ve çaresizlikler içinde yetim büyüyen dedem onca zorluğa rağmen çocuklarının aynı sıkıntıyı çekmemesi için büyük fedakârlıkla Bursa’ya göç etmeye karar vermiş. Bursa’ya yerleşmişler. Bugün geriye baktığımızda yine çileli diyebileceğimiz bir hayatları olmuş. Sigortası olsun diye düşündüğü çocukları ilkokulu bitirip işe başlamışlar. Bugün böyle durumdakilere “çocuk işçi” diyorlar.
Dayımlar 11-12 yaşında ağır beden gücü gerektiren işlere başlamışlar. Sabah gidip akşam evlerine geliyorlarmış. Hâlbuki onlar da daha çocuk. Dediğim gibi o dönemin şartları öyleymiş. Normal halkın çoğunun yaşadığı durum böyleymiş. Yani bugün 50-55 yaşının üstündeki çoğu kişi çalışma hayatına bu yaşlarda başlamıştır. Şimdiyse çocuk kulüpleri, yaz okulları, kış okulları, şu atölyesi, bu atölyesi gibi binbir çeşit çocuk etkinlikleri bulunuyor. Bunların faydalı olanlarından ve bize uygun olanlarından tabii ki faydalanmamız gerekli. Ama çocukların hayata atılmaları için iş yapmaları sanat öğrenmeleri meslek öğrenmeleri de en az etkinlik kadar önemlidir...
Dedem vefat ettiğinde 28 yaşındaydım. Son zamanlarında ona hizmet etmek şerefi nasip oldu. Bizi hiç kırmadı, hep koruyup kolladı. Her anımızda yanımızda oldu. Yetiştirdiği evlatları olan teyzemlerin, dayımların her zaman üstümüzde emeği çoktur.
Bahsettiğimiz bu ağır şartlara rağmen edebini, ahlakını muhafaza etmiş, hak yoldan ayrılmayan bir güzel aile bırakmıştır. İki dayım da hep faydalı kitapları okumamızı tavsiye ettiler. Onların yanındayken gazetenin Bizim Sayfa bölümünü bizzat okurlar biz de dinlerdik. Allahü teâlâ dedemden, anneannemden, dayımlardan ve yeri geldiğinde bana annelik yapan teyzemlerden de razı olsun. Haklarını ödeyemem. Dedemin vefatının bende büyük bir tesiri etkisi oldu. Ne kadar gereksiz ve lüzumsuz işlerle meşgul olduğumuzu da sorguladık. Mestan dedemiz hep gülümserdi. Dünya sıkıntısı için hiç öfkelenmezdi. Kimseye küs durmazdı… Kimseyle kavga etmezdi… Dünya hayatında güldüğü gibi kabir ve ahiret hayatında da hep gülsün inşallah. Hayırlı evlat yetiştirmeye çalışan cümle ebeveynlere de selam olsun...
“Hem mesken oldu hem de son durak ona “mahrûsa-i Burusa.”/Bırakmazdı namazlarını hiçbir zaman kazaya./Geldi geçti hoş bir sada bıraktı cihana./Esirgemeyelim okuyalım dedem için üç ihlas bir fatiha.”
          Şaban Yıldız-Bursa

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.