“Kurban kesmiş miydin aslanım?”

A -
A +
“O aslanım diye konuşurdu genelde… Harbi söyler, net söyler ama içten söylerdi...”
 
Ne zaman Kurban Bayramı gelse, hatırıma Mustafa Ağabey gelir… Yine böyle bir Kurban Bayramıydı… Bayramın ya üçüncü ya dördüncü günü olmalıydı… Büyükşehirlerde herkesin kurban kesme kültürünün giderek zorlandığı yavaş yavaş vekâlet vermeye başlandığı yıllardı… Kesilen kurbandan konu komşuya da kurban payı kültürü neredeyse kalmamıştı… O sene de kurban kesememiştik. Kurban payı olarak kimseden bir şey gelmemişti… Bizim böyle bir beklentimiz de zaten yoktu. Çünkü şehrin bu gerçeğini yıllardan beri biliyorduk…
O gün öğleye doğru, kahvaltılık bir iki şey almak üzere markete gitmiştim. Marketin kapısında karşılaştık.
“Bayramın mübarek olsun Mustafa Ağabey” dedim.
“Senin de bayramın mübarek olsun” dedi… Bir adım ya attı ya atmadı birden irkilmiş gibi geri döndü:
“Sen kurban kesmiş miydin aslanım?” dedi.
Öyle telaşlı öyle aceleci bir üsluptu ki şaşırdım:
Sanki suç işlemiş gibi “şey, kesemedim abi” dedim. Bir an yüzüme bakışını ve saniyeler içinde neler düşündüğünü, o anı hiç unutmuyorum.
“Dur bekle beni!” dedi, “hemen geliyorum...”
Markete girecekken yüz geri evine doğru hızlı bir dönüş yaptı. Giderken bir tembih daha yaptı garanti olması için “bekle sana pay getireceğim”
Pay getirmesi için beklemek değil o “bekle!” dediği için beklemeye başladım. Çünkü o gerçekten söylemişse yapar, yapacaksa söyler ciddiyette bir insandı.  
Beş on dakika geçti… Ben de marketin kapısından içeri girmeden onu bekledim… Birkaç dakika sonra elinde kocaman bir beyaz yapay jüt torba ile geldi.
“Al bu kurban payıdır. Çocuklarınla ye” dedi…
“Allah kurbanını kabul etsin efendim” dedim.
“Âmin” derken nasıl duygulandığını fark ettim. Ben de çok duygulanmıştım. Göz göze gelmeyecek şekilde başını eğdi ve markete girdi… Ben şaşkın ve sevinmiş hâlde o payı alıp eve götürdüm. Evden böyle bir şey beklenmiyordu. Poşeti açıp baktık ki bir koçun bir budu olduğu gibi konulmuştu.
Çocukların sevincini “Allah razı olsun” dualarını tuhaf bir duyguyla izledim…
Dedim ki bu ne mübarek bir haslet… Kurban payı vererek bir mümini sevindirmek ne güzel bir ibadet… Aradan yıllar geçti… Mustafa Güntekin Ağabey rahmet-i rahmana kavuştu… Ama o gün bugündür ne zaman Kurban Bayramı gelse, o güzel insanı, onun o merhametini ve bir telaş içinde kurban payı getirme heyecanını hatırlar iç çekerek ruhuna Fatihalar gönderirim…
             Emin Ceylan-İstanbul
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.