Saliha bir Anadolu kadını...

A -
A +
Cevap veremeden süratle yandaki odaya kaçarak ona göstermeden hüngür hüngür ağladım...”
 
 
Teğmen olarak 1982 yılında Isparta'ya tayin olmuştum... Aynı gün bana evlerinin yanında bir ev buldular. Evlerine yemeğe daveti bir gün aksatsam kapımda iki çocuğu ve kocası hesap(!) soruyorlardı…
Davetlerine gitmediğim zaman kendimi suçlu hissedeceğim bir samimiyetle beni âdeta esir almışlardı...
Üç oğlu da edep timsaliydi. Kocası çok renkli bir hayattan "turbo mübarek" bir moda geçmiş, cömertlik numunesi, evvel zaman bıçkını, baldudak Eyüp Abimiz; nam-ı diğer "Sultan"dı... Kaldığım iki sene boyunca Isparta'da kendi evlatlarından daha "torpilli" bir hayat yaşattılar bana. Sanki menkıbelerden çıkıp gelmiş, cömert, güler yüzlü, sabırlı bir ablamdı, daha doğrusu sanki annemdi...
İzmir'den kitap satış ekibini, her hafta sonu pırıl pırıl porselen tabaklarda hazırladığı o nefis yemeklerle ve sabırsızlıkla beklediği bir ev sahibesi idi...
Rahmetli Enver Abi bile misafir olmuştu evlerine. Isparta dışından gelen herkesin mecburi misafirhanesiydi sanki evleri. Rahmetli Hanımannemizin gözdesi idi. Zayıf, sessiz, duygusal, çalışkan, güler yüzlü, tatlı yerel şiveyle konuşan, hiç şikâyet etmeyen mazlum duruşlu bir Anadolu kadını numunesiydi.
O kadar süratli netice alırdım ki, hemen duasını isterdim sıkışınca. Onun sayesinde Ispartalıları sevdim ve oradan evlendim.
Ben Isparta'dan ayrıldıktan sonra omurilik felci olmuş… 35 yıl "üf" bile demeden, yüzünü bile ekşitmeden, ağzından duayı, elinden tespihi eksik etmeden ömür sürdü. Etrafına sıkıntı vermemek için yemek yemez, su içmez; âdeta bir melekti...
Bu hâliyle bizden dua isterdi ki; milyoner birinin bir fakirden sigara parası istemesi gibi gelirdi bana...
En son bu yaz gittim ziyaretine, yatağa bağlı erimiş vaziyetteydi. O dünya tatlısı mübarek gözleriyle "Metin Bey oğlum dua edin de imanla öleyim" dedi.
Ben cevap veremeden süratle yandaki odaya kaçarak ona göstermeden hüngür hüngür ağladım...
Yahu, bu kadar mı mübarek olunur, bu ne tevekkül, bu ne ihlas, bu ne sabır...
         ***
Gece yarısı oğlu Hasan aradı "Metin abi annem vefat etti" dedi. Sessizce yarım saat içinde vefat etmiş... Eyüp Abimizin muhterem refikası; Hasan, Arif ve Dr. Metin Yıldırımkaya kardeşlerimin anneleri, annemiz Kamile Teyze... Onu tanıdığımdan beri menkıbelerdeki kadın evliyaların hâllerini kabul etmek çok kolay olmuştu benim için. Allahü teâlâ derecesini âli eylesin... Bizlere de şefaat eder inşallah...
       Metin Davarcı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.