Türkiye Çocuk dergisi...

“Sıkıyönetim komutanı, basın açıklamasında Türkiye Çocuk Dergisinden bakın nasıl söz etmişti...”

 

Türkiye Çocuk dergisi 1982 yılında ilk yayınına başladığında çocuklar gibi sevinmiştik. Sadece çocuklar değil biz büyükler de sanki yaşamamış olduğumuz çocukluğumuzu bu dergi ile yaşamaya başlamıştık.

Gazetemizin yanında verilmeye başlayan dergi için ayrıca bürolarımıza gelerek dergi almak isteyen büyük küçük okuyucularımızın sayısı bir hayli fazlaydı…

Türkiye Çocuk artık tüm Türkiye’de çocukların sevgilisi olmuştu… Bunu yıllar sonra Türkiye Çocuk dergisi sözü açıldığında “Ben de Türkiye Çocuk okuyucusuydum” diyen nice isimlerin sözlerinden sevinçle ve gururla anlıyoruz…

Bunu yine bu köşede katıldığı bir Dergi Fuarı'nda söz Türkiye Çocuk’tan açıldığında “Ben de eski bir Türkiye Çocuk okuyucusuyum” diyen Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun hatırasında okumuştuk…

Ben de Türkiye Çocuk dergisiyle ilgili birçok hatıramdan bir tanesini bugün değerli okuyucularımızla paylaşmak istedim…

Kahramanmaraş'ta iken bir gün büromuza, ortaokul talebesi yaşlarında bir çocuk gelmişti. "Türkiye Çocuk dergisi" almak için geldiğini söyledi... Ağırbaşlı ve edepli hâli (duruşu) gözden kaçmıyordu...

İster istemez, tanışma ihtiyacı duydum... İsmini sordum. "Barış" diye cevapladı. Bizim millet genelde, çocuğa isim verirken İslam âlimlerinin evliyanın din büyüklerinin ve geçmişte yaşayıp ahirete irtihal etmiş aile fertlerinin ismini verir. Bu isim bana biraz yeni geldiği için, gayr-i ihtiyarî (elimde olmadan) "sâdece 'Barış' mı?" diye sormuştum. Çocuk, "Abdullah Barış" dedi... Merak bu ya! Soruya devam ettim: “Peki! Soy ismin ne?"

Çocuk soy ismini de söyleyince merakım daha da arttı. Çünkü söylediği soy isim 1978 Kahramanmaraş olaylarından sonra ilan edilen sıkıyönetim sonrası ilimize gelen sıkıyönetim komutanının soy ismi ile aynıydı.

"Komutanla akrabalığın var mı? Bu Abdullah ismi nereden" diye sordum.

"Komutan, babamdır Efendim! Abdullah da dedemin ismidir" dedi.

"Peki! Çok memnun oldum tanıştığımıza..." diyerek genç kardeşimi uğurladım...

Bu komutan bir gün, karargâhta basın mensupları ile bir toplantı yaparken, bizim muhabir arkadaşı işaret ederek diyor ki: "Bunların bir Çocuk Dergisi var. Benim oğlan da alıyor bu dergiyi... Çok memnunuz... Çocuklarla; mesai yoğunluğundan fazla meşgul olamıyoruz. Dergi, yükümüzü aldı. Teşekkür ediyoruz."