Hayırsız ve arsız adam!..

 Kadıncağız yalvarıyor: “Dükkân işletilir, işletilmez, iflas edersin bilmem ne olur...”

 

 

Eskiden Tekel'de tütün fabrikasında çalışan kadınlar vardı… Çoğunun kocası kahvede pinekler çalışmaz karısının eline bakardı…

Kadıncağız Tekel'den emekli olup aldığı ikramiyeyi evine getiriyor. Eskiden kimsenin bankayla işi olmuyordu ki… Kocasının gözü fal taşı gibi açılıyor. Diyor ki kadın: “Bu parayla kendimize bir daire alalım. Kira köşelerinde sürünmeyelim.”

Kocasının niyeti farklı… Diyor ki: “Daire alınca bize para kalmaz. Hâlbuki bu parayla bir dükkân açarsak hem bir dükkânımız olur hem sürekli para kazanacak bir iş yerimiz olur.”

Kadıncağız yalvarıyor: “Dükkân işletilir işletilmez, iflas edersin bilmem ne olur. Ama bir dairemiz olursa bundan sonra hayat bize kolay olur… Emekli maaşımız da var. Geçinip gideriz.”

Ama kocası olmaz diye diretiyor…  Niyet bozuk olunca… Allem ediyor kallem ediyor kadıncağızın paralarını dükkân açmak üzere almaya onu razı ediyor… Daha doğrusu paralar evde ama dükkân açacağım diyerek bir miktar alıp evden çıkıyor… Akşama kadıncağız heyecan içinde:

-Bir gelişme oldu mu?

-Bakıyorum… Halledeceğim…

Ertesi gün… Yine aynı… Adam yine gece geldiğinde suratı bir karış… Kadıncağız ise gözleri kocasının gözlerinde ondan güzel bir haber bekliyor.

“Bir gelişme oldu mu?”

Bir iki üç, derken birkaç gün sonra kadıncağız merak içinde:

“Sen paraları alıp alıp gidiyorsun. Bak neredeyse çantada para kalmadı… Dükkân açacağım dedin, bir haber de yok. Ne yapıyorsun paraları?”

Öyle deyince adam öfkeyle ağzından baklayı çıkarıyor.

“Ne yapacağım gittim kumar oynadım!” diyor…

Kadıncağız şaka yapıyor zannediyor. “İnanmıyorum” diyor… Ama kocasının umursamaz bir eda ile geçip koltuğa oturmasıyla üzüntüden ve kahrından oracıkta düşüp bayılıyor… Alıp hastaneye yetiştiriyorlar ama hastanede beyin kanaması geçirdiği anlaşılıyor… Birkaç gün hastanede kalsa da kurtulamıyor…

Kumarbaz kocası karısının hâline üzülüyor mu? Eh üzülüyor ama o kadar… “Ben ne yapayım” tarzı sorumluluk almadan “kader” diyerek geçiştiriyor…

Kadıncağız hem otuz yıllık emekli ikramiyesini kaybediyor, hem üzüntüden hayatını... Hem emekli maaşı bunlara sebep olan kocasına kalıyor.