Vehbi Tülek

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bahil (cimri), yanında anıldığım hâlde bana salât okumayandır.”

Tevbeden sonra, günahı tekrar işleyenin, tekrar tevbe etmesi sahih olur. Böylece, çok kere tevbe etmesi, sahih olur.

"Şirk, Allahü teâlâdan başka bir şeye tapınmaktır. Küfür, îmansız olmak, inanmamak demektir."

"Namazda, yanınızdakine yumuşak davranın, onları incitmeyin. Aradaki boşlukları doldurun."

Kur'an-ı kerim, zinâyı kesin olarak haram kıldığı gibi, zinâya sebep olacak her şeyi de yasaklamıştır.

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Ana-babanın kabrini, cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur, haklarını ödemiş olur."

Allahü teâlâ mutlak adalet sahibidir. Çünkü, her işi kendi mülkünde yapmaktadır.

Sünneti terk edene azap olmaz. Lâkin azarlanmaya müstahak olur. Misvak kullanmamak gibi...

Kıyâmet günü insanlar Âdem aleyhisselama giderler. "Ey Âdem zürriyetine şefaat et" derler.

“Farz namazları, vakitlerine, şartlarına ve erkânına riâyetle eda etmeye devam ve muhafaza edin."

"Bid’at ehline hürmet eden, din-i İslâmı yıkmaya, dünyâdan kaldırmaya yardım etmiş olur."

"Bazı günlerde oruç tut, bazı günlerde iftar et! Gecenin bir kısmında uyu, bir kısmında da namaz kıl."

Hadîs-i kudsîde buyuruldu ki: “Seninle benim aramda olan şey; senden duâ, benden kabul etmektir.”

"Kıyâmet günü azapların en şiddetlisi, elbette, ilminin faydasını görmeyen âlime olacaktır."

"Mutlak su" demek, ismi yanında, başka kelime söylenmeyen, yalnız su denilen sulardır...

"Allahü teâlâ buyurdu ki: Evliyâmdan birine düşmanlık eden benimle harp etmiş olur." (Hadis-i kudsî)

Ebu Hüreyre hazretleri, bir gün, Resûlullah Efendimizden annesinin hidayete kavuşması için dua ister...

"Her kim Ebû Bekr, Ömer, Osmân ve Alî’yi sevmezse, Allah indinde iblîs gibidir ve iblîsten kötü ve melundur."

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Falcının, büyücünün söylediklerine inanan, Kur'ân-ı kerime inanmamış olur."

Resûlullah Efendimiz “Ebû Bekr-i Sıddîk üç gündür mescide gelmiyor. Acaba hasta mıdır, gidip hatırını soralım” buyurdular...