Vehbi Tülek

"Her insanın yaptığı ibâdetin faydası, yalnız kendisinedir. Böyle olduğunu, Allahü teâlâ, haber vermektedir."

Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Îmân Süreyya yıldızına çıksa, Fârisoğullarından biri elbette alıp getirir."

"Fıkıh ilmi, fukahânın, yanî hakîkî İslâm âlimlerinin sırf Allah rızâsı için yazdıkları, ilmihâl kitaplarından öğrenilir."

"Allahü teâlâya ibâdet eden, O’nu zikretmiş olur. Allahü teâlâya itaat etmeyen, O’nu zikretmiş olmaz."

Tabbenâvî hazretleri buyurdu ki: “Altın ve para, münafıkların boynuna geçmiş bir iptir. Her türlü pisliğe boyunlarındaki bu iple çekilirler.”

“İyilikte bulunana teşekkür edilir. Bütün iyiliklerin sahibi Allahü teâlâdır. Öyleyse O’na şükür, kulluk vazîfesidir.”

"Zevkle namaz kılabilmek; helâl lokma yemeye ve yemeği Allahü teâlâyı hatırlayarak pişirip O'nun huzûrunda imiş gibi yemeye bağlıdır."

“Ey Dâvûd! Günahkârlara müjde ver ki, ben gafûrum. Sıddıkları da korkut ki, ben gayurum (çok gayretliyim).”

Selmân-ı Fârisî’nin teklifiyle Medîne’nin müdafaası için hendek kazılmasına karar verildi. Kazılacak yerler de tesbit edildi!..

“İffetli olanı, dilini gıybetten ve lüzumsuz sözden koruyanı, edep yerine sahip olanı ve affedeni Cenâb-ı Hak sever...”

Hâce Bâki-billah, Hindistan’da bulunan birçok talebesine Şeyh İlâhdâd’ın sohbetinde bulunmalarını emir buyurmuştu.

Şeyhullah Bahş hazretlerinin huzuruna bir kimse gelerek, fakirlikten ve geçim hususunda çok sıkıntıda olduğundan şikâyette bulundu.

"Pîrin sözüne tam itaat eden hakiki sâdık bir talebe, beyaz elbise üzerindeki beyaz yama gibi olur...".

"Dedikodu yapanın sözü kabul edilmez, reddedilir. Dedikoduyu kabul etmek, dedikodudan daha kötüdür."

“Ey oğlum! Merhamet eden merhamet bulur. Sükût eden selâmete erer. Hayır söyleyen kâr eder. Kötü konuşan günahkâr olur...”

Sahâbe-i kiramın her biri müctehid olup, açıkça bildirilmeyen meselelerde kendi rey ve ictihâdlarına göre amel ettiler.

Mâlik bin Dinar buyurdu ki: "Semâvî kitaplarda okudum: Hikmet; şerefi çoğaltır ve köleyi sultanlar meclisine oturtur."

Küçük Ârif Çelebi'ye iftirâda bulundular. Bolvadin mahkemesine şikâyette bulunup, mahkeme ilâmı çıkarttırdılar. Ancak!..

"Geçmiş ümmetlerin ömrüne nisbetle sizin ömrünüz, ikindi namazı vaktiyle güneşin batması arasındaki zaman gibidir..."

İbni Teymiyye, Ehl-i sünnet âlimlerine iftirâyı atıyor ve Kur'an-ı kerimi, kendi görüşüne göre tefsîr ediyordu...