Vehbi Tülek

Hendek gazvesinde, Eshâb-ı kirâm Medîne'nin çevresinde hendek kazıyorlardı. Büyük bir taş çıktı. Onu kimse parçalayamadı...

“Cömert kimsenin günahından uzak kalınız (kusurlarını araştırmayınız). Çünkü o düştükçe, Allah onun elinden tutar.”

“Bir müminin öldürülmesine, bir kelime ile de yardım eden kimse, kıyâmet gününde Allahın rahmetinden mahrum kalmış olarak gelir.”

Allahü teala "Nimetlerime şükredin de, nankörlük yaparak küfre varmayın (beni ve nimetlerimi inkâr etmeyin)” buyuruyor.

Abdullah bin Menâzil hazretleri başını kolunun üzerine koydu ve; "İşte öldüm" diyerek, Kelime-i şehâdeti söyledi ve vefât etti.

Umeyr bin Vehb, Resûlullah efendimizi öldürmek için Medîne’ye gitmişti. O sırada Hazreti Ömer onu görmüştü!..

"Bir Müslüman yüz bin cana kıysa, yüz bin küp şarap içse ve bu günahlara helâl demedikçe yine mümindir."

Dekûkî, Allahü teâlânın sevgisiyle dolu ve keramet sahibiydi. Güzel sözler söyler ve kıssa sahibi bir ârif idi.

“Bir kimse ilmini gizler, kimseye öğretmezse, kıyâmet gününde Allahü teâlâ ona ateşten bir gem vurur.”

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Malını, yemin ederek beğendirene kıyamette merhamet edilmeyecektir."

Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) sevgisi, Allah yolunda kılıç ile muharebe etmekten daha üstündür.

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ölümü en çok hatırlayan ve gelmeden önce ona en iyi hazırlananlar; işte en akıllıları onlardır!..”

"Dünyaya bağlanıp, ona düşkün olma, ahireti iste. Bütün hâl ve hareketinde Allahü teâlâyı hatırla ki, kurtulanlardan olasın, buyurdu."

“Yıldızlar gök ehli için sığınaktır. Ben Eshâbım için sığınağım. Eshâbım da ümmetim için sığınaktır. Hangisine uyarsanız, hidâyete kavuşursunuz..."

İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: "Hangi namaz ki, gönül hazır olmayarak gafletle kılınırsa, o namaza sevap yerine ceza verilebilir."

"Ey günahı çok olan kullarım! Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah, günahların hepsini affeder. O, sonsuz magfiret ve nihâyetsiz merhamet sahibidir."

“Ârif, Allahü teâlâyı tanıyan, O’nun murâdını bilen, emirlerini yerine getiren, yasaklarından yüz çeviren, O’nun râzı olduğu şeylere davet eden, çağıran kimsedir.”

"Haram işlemekte olana, tatlılıkla orada söylenir. Herkese önce gizli, tenhâda nasihat vermek, daha tesirli olur."

"Sizlerden biri Uhud Dağı kadar altın sadaka verse, Eshâbımdan birinin bir müd arpa sadakasının veya yarısının sevâbına kavuşamaz.”

Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerine "İhlâsı kimden öğrendiniz?" diye sorduklarında; "Mekke-i mükerremede bir berberden" dedi...