Vehbi Tülek

“Dünyâya âit olsun, âhırete âit olsun, bütün işlerinde Allahü teâlâdan başka hiçbir şeye iltifât etme!"

"Hakîkî îmâna kavuşan kimseler, Allahü teâlânın himâyesinde olurlar. Hakîkate vâsıl olmuşlardır."

Peygamberler mal ve para miras olarak bırakmamışlar, ancak ilmi miras bırakmışlardır.

Tevazu sahibi olabilmek için, dünyaya nereden geldiğini, nereye gideceğini bilmek lâzımdır.

​"Mirac Gecesi’nde ateşten makaslarla kendi dudaklarını kesenleri gördüm!"

"Hâlis niyetle Allahü teâlâya ibâdet ederken, insanlık hâli bazı kusurların olursa, onlar için de derhâl tövbe et!”

Allahü teâlâ âhiret için çalışanın dünyâ işlerine kâfi gelir, dünyâsı husûsunda ona yardımcı olur.

"Ey nefsim! İsteklerini hiç unutmuyorsun, fakat kulluk vazîfelerini yapmaya hiç istekli değilsin..."

Kâfirler ve onlara tâbi olanlar, sırf şu fâni dünyâ nîmetleriyle nasibdâr olmuşlardır!..

Bu dünyada iyilik de kötülük de nisbidir. Sana kötü gelen bir şey başkasına iyidir.

"Allahü teâlâdan korkmalı, Onun rahmetinden ümit kesmemelidir. Ümit, korkudan çok olmalıdır!"

"Ey îmân edenler! İçki, kumar, putlar ve fal okları, şeytanın işlerinden bir pisliktir..."

Ahnef bin Kays’a "hilm"in ne olduğunu sordular. "Alçak gönüllü ve sabırlı olmaktır" buyurdu.

Nisâ sûresinin yüz onuncu âyet-i kerîmesi nâzil olunca, İblis (şeytan) korkunç bir sesle feryat etti!..

“Kur’ân-ı kerîmi harf harf, ağır ağır kırâat et, her harfi kendisinden sonra gelen harften temyiz et!”

"Ben, dileklerimi, her şeyin sâhibi ve mâliki olan Allahü teâlâya arz eder, O'ndan isterim..."

Niyet, kalb ile olur. Yalnız söylemek ile niyet edilmiş olmaz.

​“Hayat bu hayattır. Bu dünyâdan başka bir dünyâ yoktur” sözü îmân etmeyenlerin sözüdür!

​Dünyada eğer, dert ve musîbetler olmasaydı, dünyanın hiç kıymeti olmazdı!..

İyilik edene teşekkür lâzım olduğunu akıl da, İslâmiyet de göstermektedir.