Vehbi Tülek

Gasbedilen, yâni zulüm ile, zor ile alınan, çalınan mallara "Mâl-ı habîs" denir.

"Ey îman edenler! Sabır ve namaz ile Allahü teâlâdan yardım isteyiniz!"

"Vakıf parayı, eşkıya mütevelliden zor ile alsa, mütevelli tazmin etmez."

"Hakiki rehber, talebesini tasavvuf marifetlerinin yüksek derecelerine kavuşturur."

Kur'an-ı kerim bugüne kadar semadan indiği gibi, değişmemiş olarak kalmıştır.

​Dervişlik; gönlü, mâsivâdan, yani Allahü teâlâdan başka her şeyden çevirmektir.

Hakim-i Tirmizî'yi gençliğinde bir güzel kadın evine davet eder. Ancak...

"Kur’ân-ı kerîm​ okunan eve, bereket, iyilik gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytânlar oradan kaçar."

Muhammed Şüveymî hazretleri, edebinden hocasının yanına oturamazdı...

Birisine dünyalık bir menfaat için muhabbet besleyen, bayağı bir kimsedir!

“Cennette birtakım odalar vardır ki, dışları içlerinden, içleri dışlarından görülür.”

Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Namazlar günahlara keffarettir.”

İlim öğrenecek kişi; yumuşak huylu, ağır başlı ve edep sahibi olmalıdır.

Tasavvuf, bir insanın mânevî ve dînî hayâtının ve işlerinin bir nizâma bağlanmasıdır.

"Sen dünyâda benim kullarıma acıdığın gibi, bugün biz de sana acırız."

​Ankebût sûresinde buyuruldu ki: “Biz, insana, ana ve babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik.''

Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Namazın ilk vakti Allahü teâlânın rızâsı, son vakti ise affıdır.”

Kur'ân-ı kerim Kureyş lehçesi dâhil yedi lehçe üzerine vahyedilmişti.

Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "İki secde arasında dik oturmadıkça, namazınız tamam olmaz."

​Mushaf, Kur'ân-ı kerimin kâğıtlara yazılarak kitap hâline gelmiş şeklidir...