Sosyal medyayı ne kadar bilinçli kullanıyoruz? -2-

A -
A +
Çağımızın vazgeçilmezi hâline gelen internet kullanımından ve hayatımızı olumlu olumsuz nasıl etkilediğinden bahsedelim demiştik… Konumuzu anlatmaya bugün de devam edelim...
Yaşanabilen olumsuzluklarımızı sıraladıktan sonra “o hâlde ne yapmalıyız?” denildiğinde hepten terk edip içimize kapanacak değiliz elbette. Geriye tek bir şey kalıyor. O da sosyal medyayı bilinçli kullanmak… Nasıl mı?
Mümkün olduğunca şahsi yani kişisel resimlerimizi boy boy sergilemeyelim. Kişisel bilgilerimizi herkesle paylaşmayalım. Eğer sosyal ortamda paylaşırsak bu zaten herkesle paylaşmışsınız anlamına gelir. Ne yediğimiz, ne içtiğimiz, nerede gezdiğimiz bize kalsın. İnsanlardan like (beğeni) almak uğruna yaşamayalım. Kimseye fotoğrafımızı beğenmedi diye de darılmayalım. Sosyal medya, gerçek hayatımızdan değerlerimizi çalmasın. Sosyal medyada yer almak ve beğenilmek için “acaba ne yapsam, ne paylaşsam, ne söylesem?” gibi bir derde düşmeyelim. Gerçek, samimi bir hayatımız olsun. Gerçek hayatımız ile sanal âlemdeki hayatımız birbiriyle örtüşsün… Orada farklı burada farklı kişiliklerimiz olmasın.
Çocuklarımızın sosyal medyaya girerek bu kirli görüntülerin bilinçaltına yerleşerek onları zehirlemesine izin vermeyelim. Onları da şuurlu, bilinçli bir sosyal medya kullanıcısı olma konusunda eğitelim, destek verelim, yardımcı olalım…
Bu konuda anne babalara büyük iş düşüyor. Gelecek neslin sıhhati onlara bağlı. Lütfen aileler biraz rahat etmek adına ağlayan, yemek yemeyen hatta canı sıkılan çocuğa telefon vererek başınızdan savmaya veya susturmaya veya sizi rahat bırakmasına çocuğunuzun geleceğini katletmesine izin vermeyin.
Bu hafife alınamayacak kadar ehemmiyetli bir konudur. Özetle bilinçsiz bir sosyal medya kullanımı hem ruh sağlığımızı hem de hayatımızı tehdit edecek mahiyette bir konudur. Aldanmayalım, uyanık olalım, klavye kahramanı olmayalım. Gereksiz oyunlarla, yalan yanlış bilgilerle, her linke tıklayarak kıymetli vaktimizi harcamayalım. Gerektiği kadar ve bilinçli olarak "Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi kişinin iyi Müslüman oluşundandır." (Tirmizî) düsturuyla yaşayalım.
             Kübra Can
 
 
ŞİİR
 
                 Beni…
 
Derman eyleyen gönlüme yar mı?
Yusuf kuyuda ağlayan var mı?
Deniz damla arar şaşıran var mı?
Medet ruhuma, beni çıkaran var mı?
 
Hanlar geçer göze nefis perde,
Naçar düştüm, göz göze perde,
Aşk gizli nefis şirkli gülüm nerde,
Ben düştüm gönlüm, kuyu nerde?
 
Benlik pazarında sattım beni,
Nefis talip oldu aldı beni.
Günah yüklü bu beden
Tövbe tokmağına attı beni.
 
Âlemde yanan var dediler
Tabibe derdi sor dediler.
Işığı güneşte bul dediler.
Aşkı yanana sor dediler.
 
Hayat hayâda buldu beni.
Gözü gönle tayin etti beni.
Benler beni yok oldu şimdi.
Garip oldu galip, arar seni.
 
          Yavuz Selim Bulut
 
 
 
UNUTULMAZ TARİHLER
 
FRANSIZ İHTİLALİ: 14 Temmuz 1789'da Parisliler Bastille Hapishanesi'ne hücum ettiler. Bu genel ayaklanmanın ardından (1791) yılında bir kurucu meclis toplandı ve İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi yayınladı.
Sultan Selim Hanın hükümdarlığının 3. ayında çıkan Fransız İhtilali’yle, Avrupa devletleri Fransa’ya cephe almasına rağmen, Osmanlı Devleti meseleye karışmadığı gibi münasebetlerini de dostane devam ettirdi. Nizam-ı Cedit için, Fransa’dan teknik ve yetişmiş eleman getirildi. Fransa’nın müstakbel imparatoru General Napolyon Bonapart, memleketinde görevden alınınca, Sultan Selim Han'ın dâveti üzerine, Nizâm-ı Cedid Ordusunda vazife kabul etmişti.
Osmanlı Devleti; ihtilâlle değişen yeni Fransız idaresini tanıyan ilk devletlerdendi. Fakat Fransa’nın 1795 Basel Antlaşmasıyla Venediklilerden Dalmaçya kıyılarını almasıyla Balkanlarda başlattığı istiklâl (bağımsızlık) fikri propagandası, takip edilen siyasetin değişmesine sebep oldu. Adâlet-Eşitlik-Hürriyet fikriyle yapılan Fransız İhtilâli, çıkış gayesinden uzaklaşarak, Fransa’nın yayılma siyasetine döndü...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.