Balkanlar, en az Anadolu kadar ana yurttur, vatandır

A -
A +
Vatanın önemi nedir? Her insan için vatan önemlidir. Vatansız devlet olmaz. Devlet olmayınca insanların yaşaması zordur. Kargaşa olur, birlik beraberlik olmaz. Göçebe gibi yaşar veya zindanda olan bir esir gibidir. Bunun için altın kafese konan bülbül "İlle vatan, ille vatan!" demiştir. Müslümanlığın yaşaması da vatana bağlıdır. Peygamber Efendimiz zamanında, Medine şehri İslamiyet’in başkenti durumundaydı. Emir ve yasaklar oradan bildiriliyordu. Bir hadis-i şerifte, "Medine, helâl ve haramın bildirildiği yurttur." (Taberânî) buyurulmuştur. "Yurt ile vatan" eş değerdedir. Vatansız vatandaş olmaz. Vatandaşları iyi ise o vatan, o yurt kıymetlidir. Vatanın kıymeti vatandaşından ileri gelir. Bunun için "Şeref-ül mekân bil mekîn." denilmiştir. Bir yerin kıymeti, o yerin sakinlerinin kıymetine göre değerlendirilir. "Vatan sevgisi imandandır" hadis-i şerifi de, halkı Müslüman olan ve İslamiyet'e uygun yaşanan vatanın kıymetini bildirmektedir.
Türkler Balkanlardan çekileli hayli zaman oldu. O Türk; topraklarımız olan ''Balkanlılık ruhu''nu kaybetse de, bir gün yine oralara varma azmi olan ''Kızılelma ruhu''nu bir tohum olarak hâlâ ''saksılarında'' saklıyor. Saksı toprakları, o gün gelince, büyüyecek, çoğalacak yine "Balkan toprağı" olacak, "vatan" olacak bu Kızılelma ruhu sayesinde. Bir de şu var: ''Balkan'' kelimesi, bize Kafkasların Elbruz Dağları eteklerindeki ''Balkar'' Türklerinden bir yadigâr. ''Balkan'' demek, ''Balkar, Malkar, bizim Trakya'daki Malkara'mız'' demek. Kafkas'ın Balkar'ı, vaktiyle, kalktı göç eyledi Diyar-ı Rûm'a ''Balkan'' oldu = ''Bulgar'' oldu. ''Bugünün Bulgar'ı'' dünün ''Kafkas Balkar'ının, Karaçay- Malkarlı Türklerinin, maalesef Türklüğünü yitirmiş, bugüne kalmış bir bakiyesi''dir. Ah, bugünün "Bulgar"ı bunu bir anlayabilse; hatta "Macarlar, Gagavuzlar" da bir anlayabilse... Ver elini: ''Kafkas'ın Karaçay'ı-Çerkez'i-Balkar'ı"; Trakya'nın "Balkan'ı-Arnavut'u/Boşnak'ı/Makedon'u/Pomak'ı-Bulgar'ı-Malkara'sı-Macar'ı-Gagavuz'u'' birlikte türkü çığıralım-halay çekelim Türkiye'mle...
Rıdvan Üzel
 
 
 
ŞİİR
 
İNŞİRAH
 
Kalbim bir sana âşık, gözlerim sana bîdar.
Aklın mı ve yahut kalbin mi bana bikarar?
Sevmedin ya beni, kalbim kalakaldı bîzar
Görmedin beni, örüldü bana taştan divar
 
Ey yâr, gitme, adına oldum nâle-i ezkâr
Beni bir gör, sevdan içimi sine-i fikâr
Ah, bir türlü gitmiyor gözlerimden o didar
Gitmiyor aklımdan, bir türlü o sefil efkâr
 
Gözlerini izlerken, gusûn-ı terde hezar
Sana baktığım an, kalbin bir anda nur-israr
Elin elime değince, oldum o an hev-dar
Saçların gözlerimde birer nazenin eshar
 
Nigâh-ı rikkatim karşısında saçılır envar
Gözlerin cennettim, kalbin bana şükûfe-zar
Bir gülsen de çiçekler açsa cilve naz eşcâr
Görse gözlerim aşkı, eyler kalbimde bahar
 
Sevdam karşısında kalır cibal-i velveledar
Sevsen beni, gitse kalbimden perde-i esrar
Ah, dili olsa da konuşsa keşke o ahcar
Sevemez kalbim, gözlerim sende kıldı karar
 
Görmesem seni kazılır bana amîk mezar
Duyamazsam sesini, kulaklarım seni çınlar
Yokluğunda ağlar, gittiğinde inler eş’âr
Gittiğin günden beri, Efdal’in kalbi ağlar
 
Furkan Dilekci - Gazi Üniversitesi
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği
 
 
 
MİNİ SÖZLÜK
 
İnşirah: mesut ve mutlu olmak bîdar: uykusuz, uyumayan, uyanık bîzar: bıkmış, usanmış, bezmiş  nâle-i ezkâr: inleyerek zikretmek sine-i fikâr: yaralı döş, göğüs 
gusûn-ı terde hezar: taze dallarda bülbül nur-israr: gizli bir nur hev-dar: umutlanmak şükûfe-zar: tomurcuk bahçesi eşcâr: ağaçlar cibal-i velveledar: dağların gürültüsü ahcar: taşlar amîk: derin eş’ar: şiirler
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.