Sizin koçunuz kim?

A -
A +
Hikâyeci köy odasında anlatıyordu. Meraklı bakışlar üzerindeydi: “Bu kışta-kıyamette, tipide göz gözü görmüyordu… Etrafımı kurtlar çevirmişti. Üzerime üzerime geliyorlardı. Sağa baktım, sola baktım…” Yanında oturan sessiz adam araya girdi: -Telgraf direğine çıksaydın adamım… Hikâyeci derin bir nefes aldı: -Çıktım adamım…” Bu mini anekdotta olan nedir? Şudur… Hikâyeci kendini dinleyenlere o an kafadan olaylar anlatırken bazen içinden çıkamaz anlara denk gelir. İşte böylesi durumda hemen yanı başında oturan sessiz adam, hikâyecinin imdadına yetişir. Ona akıl verir. Yol gösterir. Akıl verdiği belli bile olmadan… Bunun nasıl mı yapar? Aslında o sessiz adam, hikâyeciden bile iyi senaryo kurabilme yeteneğine sahiptir. Hikâyeci bu sebeple onu yanında bulundurur ve kendisine böylesi sürpriz anlarda destek ister… “Yaşam koçu” denilen kimse de sizlerin adamıdır… Çünkü insan bazen hayatın akışında bunalır, ne yapacağını kestiremez olur. Vereceği kararda yanlış yapmaktan korkar… İşte böylesi bir zamanda kime akıl soracağını, kimden fikir alacağını bilemez… Oysa böylesi durumlarda güvenle gidebileceği kimsesi olanlar bunalım yaşamaz… Yaşam koçu hizmet vereceği kimseyi önceden bilmektedir. Başarılı olduğu, başarısız olduğu alanları, yeteneklerini, zaaflarını vb. iyi bilmektedir. O bakımdan nerede nasıl hareket ederse hayatın akışında kesintiye uğramayacağını en iyi yaşam koçu bilir… Yaşam koçlarını rallilerde ralli pilotlarına yarış kazandıran copilotlara da benzetebiliriz. Copilotlar otomobil yarışlarında kilit isimlerdir. Haritayı okuyup mesafeleri söylerler. Geçişlerde durum bildirirler… Sürücünün yola odaklanmasını sağlarlar. Copilotu iyi olan sürücü hatasız bir yarış tamamlar ve başarıya ulaşır. Bir şoför ne kadar başarılı olursa olsun rallide kendine bir copilot lazım ise, günümüzde hayat yolunda âdeta ralli yapan insanların da birer copilota ihtiyaçları vardır. Bunlar da yaşam koçlarıdır. İnsanlar da hayat rallisinde bazen içinden çıkamadığı sürpriz anlarla karşılaşır… İşte bu gibi durumlarda hayatı soğukkanlılıkla yorumlayan bir çeşit danışmandır yaşam koçu...           Uz. Psikolog Erdinç Üstündağ       ŞİİR               ÖLÜM GELMEDEN   Dünyaya mümin olarak geldik, Anne, babamız ile imanla şereflendik, Hayatımızı yaşamalıyız, Hak ile Ölüm gelmeden hazırlanmalıdır ahirete…   Haram, helal nedir bilmeliyiz. Yaşantımızı bunlar üzere düşünmeliyiz. Dün, bugün ve yarın ne olur bilemeyiz, Ölüm gelmeden kabre hazırlanmalıdır.   Kimsenin kalbini, kırmadan üzmeden, Her yaratılanı yaratandan diye sevmeliyiz. Bakıp da dünya sefasına tadına dalmadan, Ölüm gelmeden muhasebe yapmalıyız…   Asıl hayat baki olan yaşam, Ebedî güzellik, yaşam cennette, Her geçen zaman götürüyor ebede, Ölüm gelmeden olalım Hak üzere.                Abdulkadir Yılmaz-Samsun     BİTKİLERİN DİLİ   GÜL YAĞININ FAYDALARI: Gül yağı ile masaj bedeni kirden ve yağdan temizler, cilde gençlik kazandırır. Vücutta oluşan bazı alerjik lekelerin ve kızarıklıkların giderilmesini sağlar. Alerjik cilt sorunları, egzama ve açık yaralarda tedavi edici rolü vardır. Bir bardak suya bir tatlı kaşığı gül yağı karıştırarak elde edilen mayiden gargara yapıldığında ağızdaki bakterileri yok ettiği gibi ağız kokusunu da giderir. Doğal bir antiseptik özelliğe sahiptir. Nefes açıcı ve ferahlattırıcı özelliği vardır. Gül yağı masajı kas ağrılarına, kasılmalara, mide ve bağırsak sorunlarına iyi gelir. Gülyağı bulunan suyla duş almak stres ve depresyona iyi gelir. Gül yağı bedene huzur verir, şakaklara yapılan gülyağı masajı baş ağrılarını hafifletir. Su dolu bir kâseye birkaç damla gülyağı damlatıp odaya bırakıldığında ortama ferahlık verir. Gülyağı kullanmadan önce hekiminizden yardım ve öneri almanız tavsiye edilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.