Yetenekli Kalemler

Malı mülkü; kaşı gözü, hırkası heybesi değil, merhametidir insanı güzelleştiren...

Osmanlının belki de uzun yıllar ayakta durmasının sebeplerinden birisi aile içi sadakattir.

​“Bir çıkar veya menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik olabilir mi? İyilik, sebep ve sonuç ilişkisinin dışında yapılan yardımdır.”

Eğer sana kötülük yapılmasını istemiyorsan, fena söyleyici, fena öğreticisi, fena düşünceli olma.

Aman dikkat!.. Şan ve şöhret hırsı hastalık; yaşlılık ve ihtiyarlık bilmez...

İbadet edenlerin göğsünü kabartmasından, günah işleyenlerin günahı sebebiyle kalplerinin kırık olması, pişmanlık içinde bulunmaları daha iyidir...

Yaprakların hüzünle uçuştuğu; bulutların, şehri loş bir karanlıkta bıraktığı, efkârın insanı çepeçevre sardığı bir sonbahar sabahıydı.

Yaşlı bir yapı ustasının emeklilik çağı gelmişti. Patronuna işinden ayrılmak, eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha sakin bir ömür sürmek düşüncesinden söz etti.

Bugün sabah uyanmışsındır erkenden.

Terbiyesizce söylenen bir söze asla karşılık verme. Çünkü o sözün sahibinde onun gibi nice terbiyesiz sözler vardır!..

Hayatında samimi olarak, bir hatandan dolayı karşındakinden bir kere özür dileyebilsen vicdanının ne kadar rahatladığını asıl o zaman anlayacaksın...

Günde bir kez, işin olmadığı, işin düşmediği hâlde bir yakınını, dostunu, akrabanı hâl hatır sormak için arayabiliyorsan yaşıyorsun demektir”

Nefsimizin şerrinden Allaha sığınalım. Çünkü o, hem Cenab-ı Hakka düşman, hem de bize düşmandır.

AİLE ÖĞÜT Müslüman, aranılan insandır, özenilen insandır, hasreti çekilen insandır...

AİLE –ÖĞÜT İslâmiyet; “Etta'zîmü li-emrillah ve’ş şefakatü li-halkıllah” yani; İslamiyet, Allahü teâlânın emirlerine saygı göstermek, onun bütün yaratıklarına da şefkat göstermektir...

AİLE- ÖĞÜT İnsanlar, Cennetlik ve Cehennemlik olmak üzere iki gruptur. Cennetlik olanlar, Cennete götürecek işler yaparlar, herkesin yardımına koşarlar, herkese iyilik için çırpınırlar...

Dünya işini ehl-i dünyaya, ahiret işini ehl-i ahirete bırakmak lazımdır...

"Lisan-ı hâl, lisan-ı kâlden entaktır” derler. Yani beden dili, hareketimiz ve davranışımız, ağızdan çıkan sözden üstündür; çünkü beden dili yalan söylemez...

​Sağlıksız olduğunu bile bile üretip “sağlıklı” diye reklam ederek, sağlığımız üzerinden kazanç elde etmek ne yaman vicdansızlıktır!

“İhtiyaç sahiplerin tebessümle karşıla, verirsen teşekkür eder, vermezsen mazur görürler” d