Yetenekli Kalemler

Yaşlı bir yapı ustasının emeklilik çağı gelmişti. Patronuna işinden ayrılmak, eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha sakin bir ömür sürmek düşüncesinden söz etti.

Bugün sabah uyanmışsındır erkenden.

Terbiyesizce söylenen bir söze asla karşılık verme. Çünkü o sözün sahibinde onun gibi nice terbiyesiz sözler vardır!..

Hayatında samimi olarak, bir hatandan dolayı karşındakinden bir kere özür dileyebilsen vicdanının ne kadar rahatladığını asıl o zaman anlayacaksın...

Günde bir kez, işin olmadığı, işin düşmediği hâlde bir yakınını, dostunu, akrabanı hâl hatır sormak için arayabiliyorsan yaşıyorsun demektir”

Nefsimizin şerrinden Allaha sığınalım. Çünkü o, hem Cenab-ı Hakka düşman, hem de bize düşmandır.

AİLE ÖĞÜT Müslüman, aranılan insandır, özenilen insandır, hasreti çekilen insandır...

AİLE –ÖĞÜT İslâmiyet; “Etta'zîmü li-emrillah ve’ş şefakatü li-halkıllah” yani; İslamiyet, Allahü teâlânın emirlerine saygı göstermek, onun bütün yaratıklarına da şefkat göstermektir...

AİLE- ÖĞÜT İnsanlar, Cennetlik ve Cehennemlik olmak üzere iki gruptur. Cennetlik olanlar, Cennete götürecek işler yaparlar, herkesin yardımına koşarlar, herkese iyilik için çırpınırlar...

Dünya işini ehl-i dünyaya, ahiret işini ehl-i ahirete bırakmak lazımdır...

"Lisan-ı hâl, lisan-ı kâlden entaktır” derler. Yani beden dili, hareketimiz ve davranışımız, ağızdan çıkan sözden üstündür; çünkü beden dili yalan söylemez...

​Sağlıksız olduğunu bile bile üretip “sağlıklı” diye reklam ederek, sağlığımız üzerinden kazanç elde etmek ne yaman vicdansızlıktır!

“İhtiyaç sahiplerin tebessümle karşıla, verirsen teşekkür eder, vermezsen mazur görürler” d

Uzun yıllar oldu.

Geçmiş zamanlarda ipe dizilmiş boncuklara, ibadet etmede araç olarak kullanmadan önce de başka anlamlar yüklenmişti. Yaşanılan zaman ve zeminde av ile uğraşanlara şans getirmesi, savaşta düşmandan korunmak; tespihin, bazen hastalıktan korunmak için muska ve nazarlık niyetiyle kullanıldığı bilinmekteydi. Lakin tespihlerin en kalıcı şekilde insan hayatına girişi din aracılığı ile oldu.

Bir dönemden sonra sakalar, sebiller, kırbalar... Mutaassıp İstanbul hanımefendilerinin sakalar ile muhatap olmaması için düzenlenmiş saka delikleri, bazen de kapı önlerine bırakılan kovalar... Eski İstanbul ailelerinin adabı muaşeret kurallarının incelikleri. 19 yy.dan sonra damacanaya dönüş süreci…

Bir duvar çeşmesi, akmayan… Çatlakları, kırıkları ile âdeta ecdadımızdan bize sitemli, kırgın bir selam getiren. Mahzun duruşunun altından bizlere haykıran… Gözlerimizin kapalı olduğu, vicdanımızın kuruduğu, vefasızlığımızın simgesi akmayan çeşmeler.

Yazmak "ha" deyince olmuyor. Sen o "ha"yı bir "hay" yapacaksın sonra da Allah'ın ismiyle başladığın bu serüvende kalemini hissettiğin ve hissettirmek istediğin kelimelerle yönlendireceksin.

Biz ön yargılarımızla hareket ettiğimiz birçok şeyin sonunda ufaktan da olsa pişmanlık yaşıyoruz.

Değerlerimize ve dünyamıza sahip çıkmalıyız. Maalesef bugün dünyanın en güzel yerleri, insan elinin değmediği yerlerdir. Dünyada açlıktan ölen insanlar, çocuklar var. Diri diri yakılan masumlar var. Bilimi bir araç olarak görmeliyiz. Bütün gaye ve gayret insanlığın ebedi saadeti olmalıdır. Yaradan’ın bütün emirleri insanlığın mutluluğu içindir. Yunuslar, Mevlanalar bu hakikati şakıyan bülbüllerimizdir.