03.11.2003 - 01:00 | Son Güncelleme: 03.11.2003 - 01:00
Recep Yazıcıoğlunun bıraktığı en büyük eser
Merhum Recep Yazıcıoğlunun Türk Milletine bıraktığı son miras, görev yaptığı Denizliye enerji verecek dev proje oldu.
Merhum Recep Yazıcıoğlunun Türk Milletine bıraktığı son miras, görev yaptığı Denizliye enerji verecek dev proje oldu. Birçok sanayi bölgesinin yer aldığı Denizlide jeotermal kaynaklardan elektrik üretecek olan 1.2 milyar dolarlık projede son imzalar atıldı. Adı da merhum valinin anısına Recep Yazıcıoğlu Mega Jeotermal Enerji Santralı kondu. Ülkenin geleceği için bir bürokrattan ziyade proje üreten özel bir kurum başkanı gibi davranan ve uçarı fikirleriyle öne çıkan Recep Yazıcıoğlu ölmeden önce dehasının son örneği olan bu projesini ortaya atmıştı.
Türkiyede bir ilk olan jeotermal kaynaklardan elektrik üretme fikri ancak böyle bir kafadan çıkabilirdi. Allah Denizlililerin karşısına Yazıcıoğlunu çıkarınca şehir, yepyeni bir enerji ile tanışmış oldu.
Avrupa, Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğunun en büyük jeotermal tesisi olacak ve Denizlinin zengin jeotermal kaynaklarını kullanarak şehrin elektrik ve ısıtma ihtiyaçlarını düşük maliyetlerle karşılayacak Recep Yazıcıoğlu Mega Jeotermal Enerji Santralı Projesi nihayet start alıyor. Merhum Adnan Kahveci ile aynı köyden olan ve trafik kazasından vefat ederek aynı kaderi paylaşan Yazıcıoğlunun ölümü de bazı çevrelerce tartışıladursun, bıraktığı eserler ise uzun yıllar konuşulacak. Zira dünya jeotermal kaynaklarının 8de 1ine sahip ülkemiz, dışarıdan enerji ithal etmek yerine kendi özkaynaklarını kullanma yolunda önemli bir adım atmış oldu.
Yazıcıoğlu tarafından Denizli Belediyesiyle işbirliği içinde başlatılan ve projenin mimarı IPAŞın Yönetim Kurulu kararı ile bu ismi alan yatırım, ülke ekonomisine sağlayacağı önemli katkılar nedeniyle büyük önem arzediyor.
Bu önemli yatırımdan beklenen faydalardan bazıları ise şunlar: 30.000 konut eşdeğeri jeotermal enerji ile merkezi ısıtma, 10.000 konut eşdeğeri jeotermal enerji ile merkezi soğutma, Yaklaşık 208 dönüm sera ısıtılması, Mevcut soba ve kazanlarda kullanılan yakıtların meydana getirdiği hava kirliliğine kesin çözüm getirmek...
Selçuk Üniversitesinin yorgun ve bitkin öğrencileri
Konyada şehrin biraz dışında ve geniş bir alana yayılan Selçuk Üniversitesi her yıl binlerce öğrencisini Türkiyenin geleceği için hazırlıyor. Ancak bu gençler okuldan yorgun bir şekilde mezun oluyorlar. Çünkü yaklaşık 50 bin öğrenci kampüslerine varmak için her gün kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalıyorlar.
Şehre 18 kilometre mesafede bulunan kampüs alanına ulaşım dolmuş ve tramvayla yapılıyor. Ana taşıma aracı olan ve büyük sayıda öğrenciyi kampüse taşıyan tramvay öğrencileri kampüs kapısına kadar getiriyor. Ancak buradan sonra ulaşım çok eski ve kirli, aynı zamanda düzenli aralıklarla hareket etmeyen otobüslerle sağlanıyor. Hal böyle olunca öğrenciler birkaç kilometrelik bu mesafeyi yürüyerek gitmeyi tercih ediyorlar. Öğrencilerin çoğunluğu çamurlu ve tozlu yollardan okullarına varıyorlar. Akşam da yürümekten bezmiş ve yorgun olarak evlerine dönüyorlar.
Peki çare nedir? Çareyi Büyükşehir Belediyesi zaten üretmiş ve üniversite yetkililerine iletmiş. Eklenecek birkaç kilometrelik ray ve durakla bütün bu çile son bulacak. Ve belediye bunu yapmak için gönüllü. Ancak üniversiteye makam araçlarıyla gelen yetkililer ise belediyenin bu teklifine anlamsız bir şekilde direniyor. Bu direnişin yorumunu siz okuyucularımıza bırakıyorum. Bana bu maili yazan öğrenciler yazının altına Konyadan bir grup YORGUN öğrenci diye imza atmayı da ihmal etmemişler. Relax yöneticilere duyurulur.