Barış için atlayacak

7 Eylül 2014 09:26

YAŞAM Haberleri

Hakkari Belediye eşbaşkanı Nurullah Çiftçi ve Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, barış için helikopterden paraşütle atlayış yapacak.

Bu haftaki röportajım Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Tüy ile... Hakkari'de 1 Eylül'de bir çok sanatçı, gazeteci, siyasetçinin de katılımıyla düzenlenen barış ve kardeş şehir olma etkinliğinin ardından, bu etkinliğin fikir babası Mehmet Ali Tüy ile Diyarbakır'da buluştuk. Kendisi 1954 Adıyaman Davuthan Köyü'nde dünyaya geldi. İlk öğretimi köyde, orta ve liseyi il merkezinde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu olan Mehmet Ali Tüy, Şişli Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden sonra 30 Mart seçimlerinde Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Tüy, birçok sivil toplum örgütü ve yerel derneklerde de kurucu üyelik yaptı.
gt; Hakkari'deki etkinliğin doğum hikayesini anlatır mısınız?
nbsp;Beşiktaş Belediye Başkanımız sayın Murat Hazinedar, "Bizim belediyenin çok büyük bir resim koleksiyonu var, onu sırasıyla Hakkari'den başlamak üzere tüm Türkiye'deki illerde sergilesek nasıl olur?" dedi. Buradan başladı ve ben de bu projeyi genişlettim. nbsp;
gt; nbsp;Neden başlangıç noktası Hakkari?
nbsp;Türkiye'de 30 yıldır devam eden bir savaş var. Bu savaş Türkiye'de binlerce, onbinlerce evde yıkıma sebep oldu. 60 bin cana mâl oldu. 10 nbsp;binlerce insan yerinden, yurdundan edildi. Bazı kaynaklara göre 2500, bazı kaynaklara göre 4000 köy boşaltıldı. Yakıldı, yıkıldı... "Barışa bir nebze olsun katkıda bulunabilir miyim?" düşüncesiyle, kurşunun ilk atıldığı yerde ilk barış meşalesini yakalım diyerek bu projeyi Hakkari'de başlattık.
gt; İstediğiniz geri dönüşü alabildiniz mi? nbsp;
nbsp;Aslında bu kadar ilgi beklemiyorduk. 2 gün boyunca Hakkari eve girmedi. Sokaklardaydı. Müthiş etkinlikler vardı. Bizimle evlerini, yüreklerini, ceplerini paylaştılar. Biz 250-300 kişilik bir ekiptik ve arkadaşlarımız şok yaşadı. Hakkari'de böyle bir ilgiyi kimse beklemiyordu. Herkes Hakkari'ye potansiyel suçlu, terörist gözüyle bakıyordu, herkes olay bekliyordu. Oradaki mülk amirleri de bunları bekledi. Türkiye'deki medya bu olaya duyarsız kaldı, istediğimiz geri dönüşü medya anlamında alamadık. Biz bu projeyle geçmişe de referans olduk. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yapmış olduğu köprüde, nehirin doğasına da uygun şekilde, Zapsuyu'na taşlara barış mesajı yazıp, bıraktık. Konferansından paneline, konserinden sokak yürüyüşüne, fidan dikip barış ormanı oluşturmaya kadar etkinlikler ve 35-40 bin kişinin katıldığı büyük bir konser yaptık. Anadolu Ateşi'ni, bölgenin sevdiği sanatçılar Dino, Lawje gibi isimleri ağırladık. nbsp;
gt; nbsp;Teklifi kabul etmeyen oldu mu?
nbsp;Tabii ki. Hatta çok karşı çıkanlar da oldu. nbsp;
gt; nbsp;Etkinlik nasıl sonuçlandı problemler çıktı mı?
nbsp;Hakkari Belediye eşbaşkanı Nurullah Çiftçi bile, "Bizde 100 kişi yanyana gelince o gün olaysız bitmez. Mutlaka ellerde bir Apo posteri, bir flama PKK bayrağı vardır" dedi. 40 bin kişilik konser alanında tek bir flama çıktı. O kadar disiplinli bir Hakkari vardı ki karşımızda. Adeta, "İstanbul'dan barış mesajıyla gelen misafirlerimiz var, biz de onlara olaysız geri dönüş yapalım, hediye edelim" dediler. Burada tabii ki sayın Valinin ve Emniyet Müdürünün de hakkını vermem lazım. Kendileriyle bizzat ben görüştüm ve polisi ve panzeri geride tutmaları için ricada bulundum. 60 yaşındayım, yılların tecrübesiyle gördüm ki nerede polis etkinliğe yakın olursa olay çıkıyor. Görünmez olur uzaktan takip ederse de problem çıkmıyor. Valimiz ve Emniyet müdürümüz de o hassasiyeti gösterdiler ve çok yardımcı oldular. Ayrıca sizin aracılığınızla Hakkari halkına minnettarlığımızı bildirmek istiyorum ve oradaki herkese başta sayın Vali olmak üzere çok teşekkür ediyorum. nbsp;
gt; Sırada neresi var, etkinlikler sürecek mi ?
nbsp;60 yılımın 40 yılı mücadeleyle geçti. Hatta çocuklar benim için "yorgun demokrat" adında bir klip hazırlamışlar. Burada dur durak yok. Biz bu etkinlikte başarısız olsaydık, cesaretimiz kırılırdı. Fakat bu etkinlikteki başarı bana şunu söyledi: "Durma devam et, daha büyüğünü yap." Hakkari bizi nasıl karşıladıysa biz de 21 Eylül'de onları karşılayacağız. Bu arada söylemeyi unuttum. Hakkarililer bizi evlerinde konuk etti. Biz de onlardan gelmek isteyenleri evlerde konuk edeceğiz. Beşiktaş'ın Barbaros Bulvarı'nda Hakkari'ye özgü bir kıl çadır açıyoruz. Orada Hakkari'ye özgü el sanatları sergilenecek, yemekler yapılacak, yayık ayranı yapılıp dağıtılacak. Yine binlerce kişiye yemek verilecek ve adeta bir barış festivaline dönüştüreceğiz burayı. Bizim de sanat festivalimizin bir açılışı var. Onu da denk getirdik, iki etkinlik içiçe geçmiş olacak. nbsp;
gt; Cizre'de benzeri bir etkinlik olacak diye bir duyum aldım?
nbsp;Hakkari bize durmamayı öğretti. Bugüne kadar Türkiye'de hiçbir sivil insiyatifin yapamadığını başardık. Önce bir 21 Eylül geçsin, sonra buna bir iki belediyeyi daha katarak olayı daha da büyütmek istiyoruz. Bu 30 yıllık savaşta en çok mağdur olmuş, en çok yıkıma uğramış ve en çok acı çekmiş bölgeyi esas alacağız. Bu bölge Cizre olur, Şırnak olur, Iğdır olur, Silopi olur, onu bilemiyoruz. Memlekette barış için devlet tabii ki bir şeyler yapacak. Fakat bana göre her vatandaş, kendisine "aydınım" diyen her şahıs, bu anlamda elini taşın altına sokmak zorunda. nbsp;
gt; Çözüm sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
nbsp;Biz Hakkari'deki barış karnavalı ile yetersiz ama olumlu bulduğumuz barış sürecine Beşiktaş Belediyesi olarak katkı sunmak istedik. Biliyoruz ki, 40 yılda on binlerce can toprağa, nbsp;hesaplayamadığımız büyüklükte ülkenin kaynağı da dağa taşa bomba olarak düştü. Diyoruz ki; "Artık analar ağlamasın. Gözlerin rengi farklı olabilir ancak gözyaşının rengi aynıdır. Bu şiarla Hakkari'de barış güvercinlerini Sümbül ve Kato dağlarına uçurduk. Bundan sonra da bölgeye olan yanlış bakış açısını kırmak için çabalayacağız. 21 Eylül'de İstanbul'da Hakkari'nin rövanşı olacak. Barış karnavalını İstanbul Beşiktaş'taki Barbaros Meydanı'nda sürdürecek ve barışı haykıracağız. Buradan tüm aydınlara çağrımız şudur: "Gelin barışa bir ses de siz verin. Çünkü biz değil elimizi gövdemizi taşın altına koymaya hazırız."