'Diyanet radyo' yayına başladı

'Diyanet radyo' yayına başladı

GÜNDEM Haberleri

Diyanet Radyo, 04.00'da başlayan ilk yayınını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in stüdyoda okuduğu Aşr-ı Şerif ile gerçekleştirdi.

Türkiye'nin 25 ilinde 24 saat yayın yapacak olan Diyanet Radyo'nun ilk konuğu Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez oldu. Gece saatler 04.00'ı gösterdiğinde mikrofon başına geçen Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Bugün Diyanet İşleri Başkanlığımızın başlattığı radyonun ilk yayınını sizlerle paylaşıyoruz. Yüce Rabbimizin hayırlara vesile kılmasını, dini mübin-i İslam'ın hakka ve hakikate uygun olarak anlatılmasına vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Radyomuz çok güzel bir sloganla yola koyuluyor. 'Biz de sizi dinliyoruz.' Sadece siz bizi dinlemeyeceksiniz. Biz de sizi dinleyeceğiz. Bu radyo inşallah sizin de sesiniz olacak. Trafikteyken, ailenizle otururken, inşallah bu radyodan duyacağınız ses yeryüzünde barışın, adaletin, huzurun, kardeşliğin tesisine güç ve kuvvet verecektir diye inanıyorum" ifadelerini kullandı. Diyanet Radyo mikrofonlarından 15 dakika halka seslenen Görmez, 1950 yılında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki'nin Ankara radyosundan ilk defa Kur'an-ı Kerim okuduğunu ifade ederek, "Bir ilahi tecellidir ki bugün biz bu yayını merhum Ahmet Hamdi Akseki ismini alan Diyanet İşleri Başkanlığımızın yanı başında yapılan büyük caminin altından yapıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımız, Akseki ismiyle bilinen camimizin altından bu sefer kendisine ait olan ve her gün 24 saat sizlere yönelik yayın yapacak olan, dini mübin-i İslam'ın güzelliklerini, İslamın bilinmeyen yönlerini en güzel bir şekilde anlatılmasına vesile olacak, 24 saati sizlerle paylaşacak olan bir radyonun yayını başlamış oluyor" dedi.

Diyanet Radyo'nun bu ilk yayınında konuşan Görmez, "Ne mutlu bizlere ki bir ramazan ayına daha Yüce Rabbimiz bizleri kavuşturdu. Bugün seher vaktinde belki de insanların birçoğunun gaflet uykusuna yattığı bir zamanda radyomuzun sizlere ses vermeye başlamasını Yüce Rabbimizin büyük bir lütfu ve ikramı olduğunu düşünüyoruz. Hz. Davut'un bütün canlı varlıklarla Allah'ı zikreden bir peygamber olduğunu biliyoruz. Bu radyomuzun da diğer birçok yayınlarla birlikte Davut gibi güzel avazını bütün dünyaya, bütün insanlığa yaymasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Bize bir mektep olur. Bu mektepte ilahi rahmet vardır, mağfiret vardır, Kur'an vardır. Nasıl ki 14 asır önce Ramazan geldi, bize Kur'an-ı getirdi ve her yıl bize Kur'an-ı yeniden getirir. Ramazan her yıl bize yeni bir ruh getirir. Vatan sathını, bütün İslam coğrafyasını ve hatta bütün kainatı bir mabede dönüştürür, İlahi bir mektep olur. Bu mektepte aynı zamanda iftarın sevinci vardır, teravihin huzuru vardır, sahurun bereketi vardır, sabahın mukabelesi vardır, oruç vardır. Bize her yıl gelen ramazan aynı zamanda kadrimizi yücelten Kadir Gecemizi getirir. Bize kısa bir süre de olsa kendimizi Rabbimize adadığımız itikafları getirir. Bize her sene varlığımızın sadakası olan fıtırı getirir. Bize her sene ramazanın bitiminde inancı, ibadeti ve tarihi bir sevinç atmosferinde buluşturan ve bu sevinçle bizi geleceğe taşıyan bayramlarımızı getirir" şeklinde konuştu.

Bu sene özellikle son yıllarda Ramazan ayına buruk girildiğini belirten Görmez, "Çünkü aynı tarihi, aynı inancı, aynı kültürü paylaştığımız İslam coğrafyasında içlerimizi kanatan, kalplerimizi müteessir kılan çok üzücü hadiseler müşahede ediyoruz. Yanı başımızda Suriye'de, Mısır'da, Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de nice Müslüman kardeşlerimiz bizlerle birlikte aynı ramazanın sevincini paylaşma imkanına sahip olamıyorlar. Öncelikle bu ramazanın ilk seherinde doğaların müstecab olduğu bu vakitlerde bizimle ramazan sevincini paylaşamayan bütün Müslüman kardeşlerimize dua edelim. Yüce Rabbimiz bir an önce bütün Müslüman kardeşlerimizi içinde bulundukları zor durumlardan kurtarmasını, ramazanın, bayramın sevincini bizlerle birlikte paylaşmalarını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz her sene Ramazan için toplum nezdinde bir farkındalık oluşturmak bakımından bir tema işliyoruz. Bu seneki temamız, 'Helal Kazanç-Helal Lokma.' Tarihin en uzun yüzyılı olarak bilinen bu yüzyıl, bir tüketim toplumu üretti. Tüketmek insanlığın nihai amacı haline geldi. Lüks ve israf insanların ihtiyaçları haline geldi. Zaruri ihtiyaçları haline geldi. İnsanlar hoyratça tüketmeye başlattı. Kainatı ve tabiatı hoyratça kullanıyoruz. Öyle ki, o kadar tüketim toplumu olduk ki, kainatın dengesini bozmaya başladık. Çevreyi yok ettik. Allah'ın bize ikram ettiği nimetlerin yapısına dahi müdahale etmeye başladık. Böyle olduğu içindir ki insanlar kazançlarında helal haram ayrımına dikkat etmemeye başladı. Ramazan ayı iftar sofralarında, sahur sofralarında bizim bu noktadan kendimizi hesaba çekeceğimiz çok güzel bir ay olacaktır. Hep birlikte öncelikle kazancımızın helal olup olmadığının muhasebesini yapmalıyız. Duaya kalkan ellerimizin haramla beslenmemiş olması gerekir."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...