Para derdi olmasa dolap etle dolacak

Para derdi olmasa dolap etle dolacak

Ekonomi Haberleri

Metro Market ve Konda’nın araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı: Evde en çok çorba, makarna, pilav pişiyor. En fazla et, dolma ve kuru fasulyeyi seviyoruz. Kazanç fazla olsa, yüzde 62 oranla en çok almak istediğimiz gıda et ve et ürünleri... Kahvaltıda da en çok pastırma, sucuk, bal ve tereyağının özlemi çekiliyor.

Ö. Faruk Bingöl

Türk mutfağına ve değerlerine sahip çıkma amacıyla birçok projeyi sürdüren Metro Toptancı Market, Konda Araştırma ve Danışmanlık ile birlikte, Türkiye’de ilk defa “Yeme İçme Değerleri ve Alışkanlıkları Araştırması”na imza attı. Araştırmanın sonuçlarının açıklandığı toplantıda çarpıcı bilgiler veren Metro Toptancı Market Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Özerkan, şehirleşmenin arttıkça, geleneksel lezzetlerin ortadan kaybolduğunu belirtti.

KEŞKEK UNUTULMASIN
Özerkan “50-60 yıl önce 32 çeşit koyun ırkımız vardı, bugün 12’ye kadar düştü, gittikçe azalıyor. Yakın bir gelecekte Adana Kebap ve hamburgerde kullanılan et aynı olacak. Bugüne kadar, kaybolma tehlikesi yaşayan 60’tan fazla ürüne sahip çıktık. Metro mağazasının raflarında, bugün Aydın incirinden Diyarbakır karpuzuna, Taşköprü̈ sarımsağından Finike portakalına kadar, 80’nin üzerinde coğrafi işaret tesciline sahip ürün yer alıyor. Türk mutfağının değerlerine sahip çıkmak için çalışıyoruz. Bu araştırmalarla, bugünün alışkanlıklarının yanısıra önümüzdeki yılların muhtemel alışkanlıklarını takip etmek istiyoruz. Modern hayat değişimi, en çok da Türk mutfağını etkileyecek. Keşkek artık modern evde olmayacak ama birinin de keşkeki yaşatması gerekecek. Biz bu anlamda elimizi taşın altına koymaya hazırız” dedi.

32 İLDE ARAŞTIRMA
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır da şunları söyledi: Araştırma 32 ilde, 2740 hane ile görüşülerek yapıldı. Toplumun yeme içme kültürü, alışkanlıkları ve tercihleri hızla değişiyor. Yetişkin nüfusunun yüzde 50’si metropollerde, yüzde 3’ü kentlerde, yüzde 16’sı 2 bin kişinin altındaki kırlarda yaşayan Türkiye toplumunun yeme içme kültürünü, yalnızca geleneklerinden ya da gelirinden açıklamak artık mümkün değil. Gelir kadar çalışma durumu, hane halkının kimlerden oluştuğu, yaşanılan evin türü gibi demografik özellikler de etkiliyor. Yanı sıra gelenekler, ev içi kadın-erkek rol dağılımı gibi kültürel faktörler, sağlıklı beslenme, diyet tercihi gibi bir dizi hayat tarzı tercihleri de, son derece belirleyici. Geleneksel yeme içme kültürü ve alışkanlıklarımızda asıl sıçrama ve köklü değişiklik, göçle ve şehirli oluşla beraber yaşanıyor.

Yer sofrasını hâlâ seviyoruz
Türklerin yüzde 87’si kahvaltıyı,  ortalama 08.46 civarında yapıyor.
Yüzde 95’i akşam yemeğini, evde, sofraya ailesi ile birlikte oturarak yemeyi tercih ediyor.
Gelir seviyesi ne olursa olsun, bir haftada en çok meyve yiyoruz.
Tercih ettiğimiz gıda sıralamasında meyveyi; sebze, pilav, makarna, tavuk ve et takip ediyor.
En az sıklıkta tükettiğimiz gıda balık. Ancak balık miktarı (gram olarak), et ve tavuğu geride bırakıyor.
Yer sofrası, yüzde 42 ile hâlâ çok yaygın. (Özellikle kırsalda ve metropollerde aile hayatının yaygın olduğu yerlerde)
Yüzde 42’si aldığı ürünün ambalajını okuyor.
Yüzde 67’si her gün yemek pişiriyor, yüzde 5’lik bir kesim hiç yemek yapmadığını söylüyor.
Evde en çok çorba, makarna, pilav pişiyor. Ancak en çok sevilen yemek, sırasıyla et, dolma ve kuru fasulye.
Para derdi olmazsa, almak istedikleri yiyecek yüzde 62,3 ile et ve et ürünleri.
Kahvaltıda bulamadıkları ama özledikleri ürünlerde pastırma, sucuk, bal ve tereyağı öne çıkıyor.
Dışarıda yeme oranı yüzde 65, kişi başı ortalama harcama 30 TL.
Dışarıda en çok et, döner ve kebap yeniyor.
Yeme içmede en çok dikkat ettiğimiz, şeker ve tuz tüketimini azaltmaya çalışmak.
Her 10 tüketiciden 9’u, meyve sebze alırken şekile önem veriyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...