01.08.2012 - 01:00 | Son Güncelleme: 01.08.2012 - 01:00
Bana kim yol arkadaşı olur?
Hazret-i Muhammed Mustafâ sallallahü aleyhi ve sellem Allahü teâlânın emri ile Mekke-i mükerremeden hicret etmek dilediği zaman; Benim ile bu yolda kim yoldaş olur? buyurdu.
Hazret-i Muhammed Mustafâ sallallahü aleyhi ve sellem Allahü teâlânın emri ile Mekke-i mükerremeden hicret etmek dilediği zaman;
Benim ile bu yolda kim yoldaş olur? buyurdu.
Hazret-i Ebû Bekr;
Anam ve babam, malım ve cânım, yoluna fedâ olsun yâ Resûlallah. Bu şerefli hizmete beni kabûl eyle diye yalvardı.
Resûl-i Ekrem;
Peki buyurdu.
Ve kabûl etti.
O gece ikisi, ay ve zühâl yıldızı gibi beraber yola çıktılar.
Sıddîk radıyallahü anh Resûl-i Rabbil âlemîn hazretlerini düşmandan sakınıp, kâh ardına geçerdi, kâh önüne.
Kâh sağına geçerdi.
Kâh soluna.
Ayak parmakları üzerine basardı.
Efendimiz;
Yâ Ebâ Bekr, neden böyle ızdırâb çekersin. Bir şeyden mi korkarsın? diye sual etti.
Sıddîk-ı ekber;
Anam ve babam yoluna feda olsun yâ Resûlallah! Mubârek vücûdunun bir kılına halel gelir diye korkarım ki, senin uğrunda benim gibi binlerce kimsenin başı düşse yeridir diye arz etti.
Resûl-i Ekrem;
Üzülme yâ Ebâ Bekr, Allahü teâlâ bizimledir! buyurdu.
Mağaraya geldiler.
Hazret-i Ebû Bekr;
Yâ Resûlallah! Bir miktâr sabr edin. Mağaraya önce ben gireyim. Yılan, akreb cinsinden nesne var ise, zararı Ebû Bekre olsun! dedi. (Devamı yarın)
> www.gonulsultanlari.com Tel: (0 212) 454 38 10 www.siirlerlemenkibeler.com