Arap yarımadasında Katar depremi

Düzenleyen:
Arap yarımadasında Katar depremi

DÜNYA Haberleri

Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen ve Libya terörizme destek verdiği gerekçesiyle Katar’la ilişkilerini kesti. Hava ve deniz sahalarını Katar’a kapatan ülkeler, diplomatlara 48 saat süre verdi

ÇETİNER ÇETİN ANKARA

Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler terörizmi desteklemekle suçlayarak Katar’la diplomatik ilişkileri kesti. Katar ile hava ve deniz sınırları kapatıldı, diplomatlara 2 gün, vatandaşlarına ise 14 gün verilerek ülkeyi terk etmeleri istendi.  
TRUMP, SÜNNİ CEPHEYİ BÖLDÜ
Krizin ayak sesleri Katar Emiri Şeyh Tamim, 20 Mayıs’ta Riyad’daki zirvede soğuk karşılanmasıyla gelmişti. Zirvenin baş konuğu ABD Başkanı Donald Trump buna hiç dikkat etmemişti. Etkinliğin misafiri İran’a yönelik savaşçıl söylemlerle öylesine meşguldü ki sadece İran ile Araplar arasında değil, Arap dünyasının içinde de büyük parçalanmaya sebep olduğunu fark etmedi. Trump’ın ifadeleri Arap monarşisinde bile parçalanmaya yol açtı. Katar Resmî Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad es-Sani’ye atfedilen “ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar yayınlamıştı. Bundan birkaç saat sonra açıklama yapan Katar hükûmeti İletişim Dairesi Direktörü QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurmuştu. Şeyh Sani’nin “Bun Katar’ı hedef alan bir kampanya” sözleri Suudi Arabistan tarafından inandırıcı bulunmamıştı.
MEDYA SAVAŞLARI
Böylece 2022’de futbol dünya kupasına ev sahipliği yapacak olan Basra Körfezi’nin küçük emirliği Katar, büyük bir izolasyonla karşı karşıya kaldı. Katar ve Suudi medya kurumlarının dijital orduları şimdiden karşılıklı olarak cepheleri açmış durumda. Katar bu konuda Suudilere kıyasla önde gözüküyor. Asıl merak edilen bu medya savaşının ileriki dönemlerde bir askerî karşılaşmaya evrilip evrilmeyeceği.
DAHA ÖNCEDE DE YAŞANMIŞTI
Çok sayıdaki Körfez ülkesinin Katar ile ilişkileri uzun süredir kötü. 2014 yılında yaşanan bir gerginlik sebebiyle Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri, Doha elçilerini birkaç aylığına geri çekmişti. Katar’a mesafe koyan Körfez ülkeleri özellikle Doha’nın Mısırlı Müslüman Kardeşlere verdiği desteğe karşı çıkıyor. Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Müslüman Kardeşleri terör örgütü olarak görüyor ve yasaklıyor.
KASIM SÜLEYMANİ KRİZİ
Krizin körüklenmesinde İran’ın rolüne dair en dikkat çekici hamle Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman es-Sani’den gelmişti. Riyad zirvesinden sadece birkaç gün önce Bağdat’a sürpriz bir ziyaret yapan Şeyh es-Sani, İran stratejisinde söz sahibi olan General Kasım Süleymani ile görüşmüştü. Katar hükümeti “iddia edilen” bu buluşmayı yalanlamadı.

Katar’ın önünde üç seçenek var

Bölgede yaşanan gerilimin ardından fırtına her geçen gün daha fazla hissedilirken, Katar’ın önünde üç seçenek bulunuyor. İlk seçenek, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn ekseninin dayattığı bütün şartlarını kabul etmek. Bunların başında da İran ve Müslüman Kardeşler ile ilişkiyi kesmek; Hamas’ın Doha’daki bütün yetkililerini ülkeden çıkarmak ve mali ve siyasi desteği kesmek geliyor. İkinci seçenek ise bu dörtlü eksene karşı İran-Suriye-Irak eksenine dahil olmak. Türkiye burada önemli bir rol üstlenebilir. Özellikle Katar ve Türkiye arasındaki ortak savunma anlaşması ve Türkiye’nin Doha yakınlarında askeri üssü varken. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeye kalkışan FETÖ elebaşı Gülen’in iadesine dönük taleplerini reddeden ve terör örgütü PKK’yı tercih eden Trump yönetiminden rahatsız. Bu anlamda Erdoğan’ın da Katar’ı yanına çekmesi uzak bir ihtimal değil. Ancak Ankara her şartta Suudi Arabistan’ı dışarıda bırakan bir seçeneğe sıcak bakmaz. Üçüncü seçenek ise Ankara’nın devreye girmesi. 

‘Küre’sel kriz

ABD Başkanı Donald Trump’ın 21 Mayıs’ta Suudi Arabistan’da verdiği ‘küreli fotoğraf’ krizin ayak sesleri olarak değerlendiriliyor. Riyad’da 55 ülkenin katılımıyla gerçekleşen ABD-Arap ve İslam Ülkeleri Zirvesi’nin ardından “İtidal” Uluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi’nin açılışında küreye el koyarak açan Trump, İran’a ve Tahran yönetimine yakın duran Katar’ın karşısındaki ülke liderleriyle poz vermişti. Krizle ilgili açıklama yapan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Özel Kalem Yardımcısı Hamit Ebu Talib “Diplomatik bağları koparma ve sınırları kapatma devri sona erdi. Bu krizi çözmek için bir yol değil. Bu ülkelerin bölgesel diyalog başlatmaktan başka seçenekleri yok” dedi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan’a yaptığı ziyarete atıfla “Olan biten kılıç dansının neticeleri” yorumunda bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ise Körfez ülkelerine bir arada kalma çağrısı yaptı. Bölgede çözüm bekleyen çok daha ciddi sıkıntıların bulunduğunu vurgulayan Tillerson, Katar ile kesilen ilişkilerin terörle mücadeleye büyük bir etkisinin olmamasını umduğunu belirtti. Tillerson ayrıca “Kriz, Körfez İşbirliği Konseyinin dağılmasına yol açmamalı” dedi. Rusya Üst Düzey Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkanı Viktor Ozerov, “Katar’ın uluslararası terörizmi desteklediğini gösteren bütün bilgileri inceleyeceğiz” derken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Orta Doğu bölgesindeki bütün ülkelerle iyi ilişkiler sürdürmek istediğini söyledi. Lavrov “Biz her türlü fikir ayrılığının olabileceğine inanıyoruz. Biz diğer ülkeler arasındaki ilişkilerde ortaya çıkan sıkıntılar sebebiyle asla mutlu olmadık. Biz herkes için ortak tehdit oluşturan uluslararası terörizm tehdidiyle mücadelede bütün çabaları birleştirmenin şu anda en önemli şey olduğunu düşünüyoruz. Bilhassa bölgede herkesle iyi ilişkileri sürdürmek istiyoruz” dedi. Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı İyad Allavi “Durumun bu noktaya kadar gelmesi mantıksız. Arap dayanışması gerçekleşmediği takdirde Arapların düşmanı terörist ve çıkarcı güçler rahat durmayacak” dedi. Krizde gözlerin çevrildiği bir başka örgüt Hamas hareketi ise sessiz kalmayı tercih etti.

 

 

Düzenleyen:  - DÜNYA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...