İnsanoğlu tarih boyunca hep sağlıklı kalmanın formülünü araştırdı. Tıp, günümüzde bu konuyla uğraşan ve çeşitli dalları olan bir bilim dalı. Ancak insan sağlığının korunmasına dair bulduğu her sorunun cevabı, başka sorunların cevaplanması için yeni araştırmalar ifade ediyordu. İnsan ömrü için azimle sürdürülen çalışmalar bu yoldaki büyük küçük kazanılan zaferler demekti. İşte bunlardan en fazla konuşulan zaferlerden biri de organ nakli. Hayvanlar üzerinde denenmesi üzerinden neredeyse bir asır geçti. İnsandan insana yapılan canlı organ nakli ise 50 yıllık bir süreç. Bu alandaki talep öyle fazla ki ilk denemenin ardından binlerce nakil yapılmış ve yapılmaya devam ediyor. Dünyada bu konudaki ihtiyacın daha da artacağına dair bilimsel öngörüler var. Bir soru, dünyada gerek beyin ölümü gerçekleşmiş gerekse canlı insandan yapılan organ nakline neden ihtiyaç duyuluyor? Cevap: İnsan ömrü, yani sağlıklı bir yaşam için...
Uzmanlar, organların görev yapamayacak kadar hasta ve insan vücuduna zararlı hale gelmesi durumunda başka bir organla değiştirebilmesi durumuna "organ nakli" ya da "organ transplantasyonu" adını veriyorlar. Bu konuda en çok nakil edilen organ ve dokular ise; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas, kemik iliği, kornea, kemik ve ince bağırsak. Geleceğe dönük görüşlerde organ bağışlayan çok sayıda insanın huzur, organ nakli sayesinde ise sağlığına kavuşan pek çok kişinin ise minnet duygusuyla hayatını sürdüreceğini gösteriyor.
Bugün cuma...
Murat Bardakçı'nın Ramazan Çadırı köşesinde ilgimi çeken bir yazısında; Devletin, 1856'da cuma günlerini beygirlere resmî tatil etmesi hatta Sultan Abdülmecid döneminde yük beygirleri için "hafta tatili mecburiyeti" bile getirmişti.
Çocuklarımıza hayata atılan ilk adım olan okul dönemlerinde hocalarına "Eti senin kemiği benim" diyerek emanet etmiş, "Dayak cennetten çıkmadır" söylemini sonuna kadar uygulamış ama beygirler için haftanın bir gününü Ekim 1856'da resmen tatil etmek inceliğini de göstermiş bir milletiz...
Osmanlı İmparatorluğu'nda Danıştay ile Yargıtay arasında yüksek bir mahkeme olan "Meclis-i Vala" yük beygirlerinin eziyet görmesini önlemek amacıyla bir karar vermiş ve kararı uygulamakla da İstanbul Belediyesi'ni görevlendirmişti. Meclis-i Vala'dan çıkan ve belediyeye gelen talimattan az ve öz bahsedersek; "beygirlere bundan böyle cuma günleri tatil yaptırılacak ve semerlerine çivi mıhlatılmayacaktır. Ayrıca yine bu hususta beygir sahipleri ile taşıma yapan esnafın kethüdalarına da gerekli tebligatta bulunulacak, esnaf devamlı olarak kontrol altında tutulacaktır" diye söz edilmektedir. Hayırlı cumalar olsun.
