Sıramı değiştiren birleşme...

Reklam endüstrisi iki dev ismin buluşmasıyla reklamcılık tarihine damgasını vuracak bir anlaşmaya tanıklık ediyor. Amerika merkezli Omnicom Group Inc. ve Publicis Groupe SA Şubat 2013'ten beri sürdürdükleri görüşmelerin 28 Temmuz 2013'te yapılan basın açıklamasıyla ortaklıklarını duyurdu.

Publicis'in başkanı Maurice Lévy ile Omnicom'un başkanı John Wren'in yeni şirketin eş-CEO'ları olarak görev yapacağı açıklandı. Maurice Lévy ve John Wren "Yıllardır birbirimize ve liderlik ettiğimiz gruplara saygı duyuyorduk. Son aylarda birleşme ekseninde birlikte çalışırken karşılıklı saygımız daha da arttı. Birleşme sonrası şirketi birlikte yönetmeyi; müşterlerimiz ve hissedarlarımızla birlikte yeni başarılar elde etmeyi heyecanla bekliyoruz" şeklinde ortak bir açıklama yaparak birleşmenin sağlam temeller üzerine kurulduğunu ifade ettiler. Ayrıca John Wren, "Aslında fikir bay Lévy'nindi. 6 aydır birlikte anlaşma üzerinde çalışıyoruz. Anlaşmayı yıl sonuna kadar tamamlamayı hedefliyoruz" diye ekledi.

Publicis ve Omnicom, aynı sektörlerdeki rakip müşteriler konusunda izleyecekleri yol için hazırlıklar yapmaya başlayacaklarını ve "geçiş ekipleri" kuracaklarını açıkladı. Örneğin, Omnicom'a bağlı çalışan ajanslardan BBDO PepsiCo.'ya hizmet verirlerken Publicis'e bağlı Leo Burnett, Coca-Cola ile çalışıyor. Bu arada Omnicom ve Publicis ajanslarının paylaştıkları McDonald's ve Procter & Gamble gibi ortak reklamverenler de var. Ortaya çıkacak Amsterdam merkezli yeni şirket "Publicis Omnicom Group" reklam sektörünün %40'ını elinde tutarak yıllık 15 milyar dolar gelire sahip olan İngiltere merkezli WPP'yi ikinci sıraya düşürecek.

WPP Group CEO'su Sir Martin Sorrell birleşmeyi çok önemli aynı zamanda cesur ve sürpriz bir hamle olarak gördüğünü ifade etti. Bununla birlikte Sorrell, anlaşmanın Publicis'in uzun vadeli stratejisi ile uyuşmadığını çünkü şirketin dijital pazarlama alanına ve Çin, Hindistan gibi hızlı büyüyen pazarlara odaklanarak güçlendirilmeye çalışıldığını dile getirdi. Sorrell'e göre şirket kültürlerinin uyup uymayacağını ve müşterilerin bu anlaşmadan fayda sağlayıp sağlamayacağı da merak konusu. 

İK'nın önemi

Günümüzde İnsan Kaynağının önemi ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Manpower Group tarafından bu yıl yapılan yetenek açığı raporunda dünyadaki işverenlerin yüzde 35'inin yetenekli iş gücü bulmakta zorlandığı ortaya çıktı. Küresel krizin telaffuzundan bu yana en yüksek oran. Yüzde 58 oranla Türkiye dünyada en yüksek yetenek açığı sıralamasında 4. sırada. 40 bin işverenin katılımıyla hazırlanan raporda işverenler doğru becerilere sahip insan kaynağı bulmakta problem yaşadıklarını belirtmişler. Türkiye, yüzde 85 ile Japonya, yüzde 68 ile Brezilya ve yüzde 61 ile Hindistan'ın ardından yüzde 58 ile dünyada en fazla yetenek açığı olan 4. ülke konumunda. Manpower Türkiye yetkilisi "Potansiyel iş gücümüzü değerlendirmemeye devam edersek, işsizlik oranları her yıl artacağı gibi, işverenlerimiz de küresel rekabette zarar görmeye başlayacak" diyerek bu önemli konunun altını çizdiler.