Rene Lacoste; lakabı "Timsah"

A -
A +
Evet hepimizin bildiği o meşhur sağa bakan yeşil timsah logosu olan Lacoste markası bu yıl 80. Yaşında... Dünya da 110 ülkede 1160'dan fazla mağazada saniyede 2 ürün satışı ile hep gündemde...
Fransız asıllı Rene Lacoste iyi bir tenisçi ve aynı zamanda bir modacı. 1927'de Davis Kupası'nda timsah derisinden imal edilmiş bir bavul üzerine oynadığı iddiayı kaybedince basın kendisine "timsah" lakabını yakıştırır. Logo yakın arkadaşı Robert George'un maçlarda giydiği pamuklu tişörte çizdiği timsahla bu tarihi marka sürecinin ilk adımını atmış olur. Daha sonra bir başka turnuvada maça çıkarken idari kurula zorlukla kabul ettirip onay aldığında; kısa kollu, yakalı bu tişörtün nerdeyse bir asra yaklaşan ve bu zaman içinde bir spor modasının ortaya çıkacağından habersizdi. Turnuvada büyük ilgi gören bu model, spora sevdalı insanların taleplerine cevap veremediğini anlayan bay Rene, 1933'de bir tekstilci olan Andre Gillier le ortak olup seri üretime geçer... Spor modasına da böylece bir yeni soluk getirmiş olur. Bu efsane tişörtte; mısır pamuğundan 20 kilometrelik iplik, pöti-pike dokuma tekniği ile peteksi dokunan kumaş rahat ve hafif. Ağırlığı 230 gr. özel düğmeleri ise sedeften...
Marka artık bugün ünlü İngiliz grafik-sanat tasarımcısı Peter Saville tarafından tasarlanan 80. Yıl logosu ve bu yıla özel koleksiyonundaki ürünlerle marka dünyanın farklı şehirlerindeki etkinlikleriyle iletişim sürecini devam ettiriyor.

Babıali Ressamları
19.yy'da Osmanlı devletinin idari merkezinin (şimdiki İstanbul Vilayet binası) bulunduğu yere "Babıali" denirdi. Babıali, 1870'lerden itibaren kitapçıların, gazetelerin, dergilerin ve matbaaların da bu bölgede toplanmasıyla Türk basın yayınının da merkeziydi. Cumhuriyet'in ilanından sonra devlet yönetimi Ankara'da yer alırken, İstanbul'daki "matbuat" merkezi aynı adı yıllarca koruyarak basının kalbi oldu. Caddeye verilen "Ankara Caddesi" adı ise "Babıali Yokuşu" olarak anıldı.
Eskiden süreli yayınların hazırlandıkları yer, basıldıkları yerdi. Babıali'deki yayınevleri, gazeteler ve matbaalar, kurum içinde görevli ya da dışarıdan iş üreten ressamlarla çalışırlardı. Bu kişiler, o dönem için 'ressam' olarak ifade edilen, görev tanımı tam da belirlenmemiş sanatkârlardan oluşurdu.
1920–1970 yılları arasında kitap ve dergilerin tasarım, resimleme işleri Babıali'nin gündelik görsel ihtiyaçlarına hızlı çözümler sunan bu deneyimli ressamların üretimindeydi. Dolayısıyla sergi başlığındaki "Babıali" sözcüğü, sonradan düşürülmüş rütbesiyle değil, Türk tasarım tarihindeki önemli yerini vurgulamak için kullanıldı.
Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nin "Sanat ve Tasarım Günleri" etkinliği kapsamındaki serginin düzenleyicisi sevgili Ömer Durmaz.
Kültür dünyası, grafik tasarımcıların nispeten özgür olduğu ve ortalama beğeninin üzerinde yer alan çalışmalarını kabul ettirebildiği bir alan oluşturur. Bugün ülkemizde grafik tasarımın, yapılması ve izlenmesi en keyifli ürünler; kültür ve sanat projeleri için yapılanlar, yani tiyatro ve opera afişleri, plak ve kitap kapakları ve benzeri çalışmalardır. Sergi 21 Haziran'a kadar Maslak/Işık Galeri'de görülebilir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.