Kırkpınar, Koyun Baba ve kılıç

A -
A +

Edirne bir kitap, çevir çevir oku... Tarih, coğrafya, sanat, kültür, tıp... Hepsi onda. Biz de Kırkpınar vesilesiyle yolumuz bu güzel diyara düşünce okuyalım dedik. Fırsat bulunca ermeydanına, pehlivanlara ve güreş severlere ev sahipliği yapan Edirne'yi dolaşalım diye düşündük.

Cuma namazını Eski Camii'nde kıldık. Minbere hutbe okumaya çıkan imamın sağ elini görünce aklım başımdan gider gibi oldu. İmamın elinde kılıç vardı.
Edirne'nin savaş ile fethedildiğinin, ebedi güzelliklere açıldığının, Kırkpınar'a yurt edildiğinin işaretiymiş imamın hutbeye kılıçla çıkması...
Ecdadın misalleştirme dehasına kurban... Bundan daha güzel, kılıcın bizim için ifade ettiği mana dile getirilmezdi.
Kılıç, kalem ve gönül... İnsanların dünya ve ahiret mutluluğu için vazgeçilmez üçlü. Osmanlı bu üçlünün omuz omuza çalışmasını temin ettiğinde zirve yapmış, tersi olduğunda düşüşü başlamış.
Kılıcın imamın elinde olması, kalem ve kılıcın gönle tabi olmasının ifadesiydi. Osmanlı zamanında imamlar, hem kalem ehli hem de gönül ehli kişilerdi. İmamın kılıç elde hutbeye çıkması, kalem ve kılıcın gönlün rehberliğine tabi olmasının işaretiydi, Kırkpınar'ın ifade ettiği mananın yaşatılmasıydı.
Edirne'yi gezerken Koyun Baba Türbesi'ne rast geldik. Koyun Baba, zamanın gönül erlerindenmiş. İftirayla hakkında idam fermanı çıkmış. İdam için gelen askerlere "Evlatlarım, benim kanıma bu devletin eli bulaşmasın, benim yüzümden devlet ve milletime zarar gelmesin. Müsaade edin, canımı yüce yaradanıma kendim teslim edeyim" der. Secdeye kapanır, dua eder ve canını teslim eder. Vefat ettiği yere defnedilir. İnsanlar, canını kendisinin teslim etmesi sebebiyle ona "Koyun Baba" derler. Güzel memleketimizin birçok köşesinde nice Koyun Baba türbeleri vardır. Bu milletimizin, devlete bakış açısının, ona zulmü yakıştıramamasının en güzel ifadesidir.
Kılıcın gönül ve kaleme tabi olması sona erdiği, Koyun Babalar unutulduğu için Kırkpınar'da doping hadiseleri yaşanıyor, kavgalar çıkıyor, yenilen isyan ediyor, yenen boyun bükmek yerine sevinçten çılgınlar gibi havalara zıplıyor.
Tekrar mazlumların sesi olabilmek, zalim karşısında boyun bükmemek için kılıç, kalem ve gönül dengesini bulmaya, Kırkpınar güreşlerinin ifade ettiği manaya sahip çıkmaya mecburuz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.