Yağlı'da Antalya çağı

A -
A +
Senelerdir devir, zaten onların devriydi. Yağlı güreşte, seyirci, güreşçi ve mahalli organizasyon sayısı bakımından tartışılmaz bir üstünlükleri vardı. Son dört yılın baş pehlivanları Antalya'dandı.
Ama bu sene tam bir Antalya ihtilali oldu. Tribünleri dolduran Antalyalılar Sarayiçi'ni "Ali! Ali!" nidalarıyla inletti. Ve çok sevdikleri Ali de bu aşkı karşılıksız bırakmadı, üçüncü defa şampiyon olarak Ahmet Taşçı'dan on altı yıl sonra altın kemere daimi sahip olan sporcu oldu.
Antalyalılar altın kemere daimi sahip olmakla kalmadılar, baş pehlivanlıkta ilk üç dereceyi paylaştılar. Gürbüz şampiyonluğu elde ederken, iinciliği ve üçüncülüğü yine Antalyalı pehlivanlar Orhan Okulu ve İsmail Balaban aldı. Miniklerden başpehlivanlığa derecelerin büyük çoğunluğu Antalyalı pehlivanlar tarafından alınlarının teriyle alındı.
Bu nasıl Antalya fırtınası ki bu sene başta ilk defa güreşen Orhan Okulu (2012 başaltı birincisi) ve İsmail Balaban kürsüye çıktılar.
Seyircisi ve güreşçileriyle rekorları alt üst eden Antalyalılar bununla da kalmayıp, son beş yılın ağası Seyfettin Selim'i de tahtından indirdiler. Rekor bir bedelle, 807 bin lira ile ağalığı aldılar.
Görülen o ki daha uzun yıllar yağlı güreş sahalarında, ermeydanlarında Antalya fırtınası esmeye devam edecek.
Ali Gürbüz ile diğer başpehlivanlar arasında artık bir gömlek fark var. Ali, çalışmaya devam ettiği sürece en az on yıl kürsüden indirilemez.
Bu anlaşılmaz yağlı güreş sevgisinin sırrı nedir?
Geçen sene bu sırrı anlamak için Antalya'ya gitmiş, pehlivanlar ve aileleriyle yerinde görüşmüş, yaşadıkları mekânı anlamaya çalışmıştım.
Bu aşkın sırrı, yörük hayatındaydı. Antalya'da yağlı güreşe ilgili duyanların tamamı yörük hayatından, dağları, kırı, bayırı mekân bilenlerin soyundan geliyordu. Onlar, çimene, gökyüzünün sonsuz maviliklerine sevdalıların torunlarıydı. Kadın-erkek hepsi güreşe, özellikle de güreşin çimen üzerinde, gökyüzü çadırının altında yapılanına sevdalıydılar. Onlar belediye başkan adaylarına "Yağlı güreş için ne yapacaksın?" diye sorduktan sonra oy veriyorlar. Antalya'nın bütün kaza ve beldelerinde yağlı güreş organizasyonu yapılıyor.
Antalya'da yörük hayatına sevda devam ettikçe, yağlı güreşteki hakimiyetleri devam eder. Ne zaman yayladan koparlar işte o zaman ermeydanlarından ayrı düşmüş olurlar.
"Şu yeryüzü ermeydanı,
Gönül sevmez her meydanı,
Yüreksize yorgan döşek,
Koç yiğide ver meydanı."
Diye boşuna söylenmemiş.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.