Yerlikaya'dan beklediklerimiz

Zaten güreş için yanıyordu... Güreş Federasyonu Başkanı olarak ateşin tam ortasına atıldı. Hamza Yerlikaya pehlivana yeni görevinde başarılar diliyoruz. Hamza başkanın makam, tanınma, şöhrete kavuşma diye bir derdinin olmaması bizi ümitlendiriyor. O makamla şereflenecek değil... Bulunduğu makama şeref vereceğine, yükselteceğine, burada nice güzelliklere imza atarak kendinden sonra gelenlerin işini zor kılacağına inanıyoruz. Peki, Hamza pehlivandan ne bekliyoruz? Yalnızca Olimpiyat ve dünya şampiyonalarında altın madalyalar mı? Hayır? Öyleyse ne bekliyoruz? Altın madalyalar alacak, ama bu altın madalyaların altında ezilmeyecek güreşçiler yetişmesini... Model, örnek kahramanlar çıkmasını, Güreşi yalnızca altın madalya için yapmayacak ama altın madalya için elinden gelen her türlü gayreti gösterecek ve altın madalyaya ulaştığında bunun kendisi için bir imtihan olduğunu bilecek, bu imtihanı kazanmak için gayret edecek, gerçek pehlivanlığın egosunu yenmek olduğunun şuuruna erecek, insanlık ufkunda güneş gibi doğacak erlerin gelmesini, Güreş meydanını ermeydanı kabul edenlerin, erlikten erenliğe yol arayanların gönlümüzü, bütün insanlığın ufkunu şenlendirmesini, Koca Yusuflar, Yaşar Doğular, Gazanfer Bilgeler, Mustafa Dağıstanlılar, Hamza Yerlikayalar gibi örnek pehlivanların, insanların, kahramanların şeref vermesini, Madalya aldıkça, üzerindeki nimetler çoğaldıkça (bilgi, kuvvet, ustalık, şampiyonluk, mal gibi) 'bu nimetlere nasıl şükrederim' endişesinde buğday başağı gibi boyun büken pehlivanların boy göstermesini... Alperenlerin mirasçısı olduğunu bilen, onlara layık şekilde hareket etmekle kendini mükellef hisseden, galip gelince takla atmayan, bir suç işlemiş gibi yüzü kızaran, rakibini teselli eden, model yiğitlerin kürsülerle birlikte gönüllerde yer etmesini, Ve Koca Yusuf gibi yalnızca güle yenilen pehlivanların, yalnızca güreşle uğraşanlara değil, bütün Türk gençliğine, bütün dünya gençliğine örnek olmasını, BEKLİYORUZ Koca Yusuf'un hayatını anlattığımız "Cihanı Titreten Türk Koca Yusuf/Yalnızca Güle Yenildi." kitabımız 2005 yılında basıldı. O günden bugüne niçin baskısı yapıldı. On beş defa okuduğunu söyleyenler var. Bu neyi gösteriyor? Son beş yılda Türkiye'de erkek çocuklarına en çok 'Yusuf' ismi verildi. Niçin? Bu niçinin cevabı, Yerlikaya pehlivanın çalışmasına ışık tutmalı. İnsanımız ve insanlık, Yusuf yüzlülere, yalnızca güle yenilen, madalya kazandıkça, nimetler çoğaldıkça buğday başağı gibi boyun büken yiğitlere, hasret... Sevgili Yerlikaya. "Halil Bey, benden iki yüz yıldır devlet ve millet olarak yapamadığımız bir şeyi istiyorsun." diyorsan haklısın. Sözümüz önce kendimize sonra da 'kızım sana söyledim gelinim sen anla' misali, "21. yüz yıl Türk asrı olacaktır." diyenlere...