Haberler > Seçim 2023 > Binali Yıldırım'dan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na Laurel ve Hardy benzetmesi

Binali Yıldırım'dan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na Laurel ve Hardy benzetmesi

Düzenleyen: Sevda Altunbaş

21 Mayıs 2023 18:41 - Güncelleme: 21 Mayıs 2023 20:34

Binali Yıldırım'dan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'na Laurel ve Hardy benzetmesi

Seçim 2023 Haberleri

AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, seçim gecesi Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın 'kazandık' açıklamalarına tepki gösterdi. Yıldırım, "Ben onlara Laurel ve Hardy diyorum. Kalkıp daha bitmeden ‘Yüzde 58 ile kazandık’ diyor. Allah Allah nasıl oluyor kardeşim? Milletin aklıyla alay etmeye kalktılar. Ne oldular? Rezil, rüsva." dedi.

Türkiye'de 64 milyon seçmen 14 Mayıs'ta Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için sandık başına gitti. Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,52; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,88; Sinan Oğan ise 5,17 oy aldı. Bu sonuca göre Cumhurbaşkanı adayları %50 barajını aşamadığı için seçim ikinci tura kaldı. AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, ikinci tur seçimleri için çalışmalarını sürdürüyor. Binali Yıldırım, son olarak Kocaeli'de Mahalle Başkanları Toplantısı'na katıldı.

"HER MAHALLEDEN EN AZ 15 OY LAZIM"

28 Mayıs'ta yapılacak seçimde mahalle başkanlarının önemli bir görevi olduğunu söyleyen Yıldırım, "Mahalle başkanlarımıza bir görev vereceğiz. Kocaeli'nin mahallelerinde, her mahallede en az 15 oy lazım. Sandık sayıs AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırımı 4 bin 317. Her sandıkta bir fazla oy 4 bin 317 oy yapar. Çarpı üç, 12 bin 17 oy yapar. Yani sizden kısacası 20 bin minimum oy istiyoruz. Sandığa gitmeyen 127 bin hemşehrimizin sadece yüzde 20’sinin oyu demek. Veya iptal edilen 23 bin 500 oyun tamamını, iptalleri önlersek, sandığa gitmeyenleri, 20 bin oyu sandığa götürmeyi başarırsak havadan, karadan, denizden Kocaeli'de bir numara olur çıkarız. Şimdi mahalle başkanlarına büyük görev düşüyor. Fakat bu hesap, hesap uzmanlarının hesabına benzemez. O hesap uzmanlarını biliyorsunuz, çakıldı. Bütçe görüşmelerinde de biz ona çok güzel şeyler anlattık Meclis'te. Bir kamyonun, kamyoncunun İstanbul'dan Ankara'ya giderken işte ne kadar maliyetinin olduğunu, maliyetin iradesini karşılamadığını anlattı, anlattı, durdu. Dedim ki, ‘Sayın Kılıçdaroğlu, sen yürüyerek geldin Ankara’dan İstanbul’a. Sen bu işten anlamazsın’" diye konuştu.

İMAMOĞLU İLE YAVAŞ'A LAUREL VE HARDY BENZETMESİ

Millet İttifakı'nın teröristlerle iş birliğinin bir faydası olmadığını ve şimdilerde söylem değiştirdiklerini belirten Yıldırım, "14 Mayıs öncesi bakıyorsun Kılıçdaroğlu aday oldu, o andan itibaren Kandil'dekiler bülbül gibi şakımaya başladı. FETÖ'cüler övgüye başladı. Yetmedi onların arkasındaki iplerini elinde tutanlar da konuşmaya başladı dergileriyle, siyasetçileriyle. Sizin oy hakkınız var mı kardeşim? Oyu millet verecek millet. Size ne oluyor? 14 Mayıs oldu, daha seçim olmuş 2 saat sonra bunların iki belediye başkanları var. Şimdi ben onlara Laurel ve Hardy diyorum. Gençler bilmezler, bizim yaşımızdakiler iyi bilir. Kalkıp daha bitmeden ‘Yüzde 58 ile kazandık’ diyor. Allah Allah nasıl oluyor kardeşim? Milletin aklıyla alay etmeye kalktılar. Ne oldular? Rezil, rüsva. Sonra sesleri, solukları kesildi. Ondan sonra gerçeği kabul etmek zorunda kaldı. Sonra U dönüşü. ‘Teröristlerle, FETÖ'cülerle onların arkasındakilerle iş tutmak bize yaramadı. Bu sefer kılıç kalkan ekibini kuşatın, cenge gidelim’ demeye başladılar. Başladılar mehter marşlarını çalmaya. Böyle şey olmaz. Millet yemez bunu" diye konuştu.

"İNSANA VERDİKLERİ DEĞERİN OY KADAR OLDUĞUNU GÖRDÜK"

Millet İttifakı'nın deprem bölgesindeki tutumuna yönelik eleştirilerde bulunan Binali Yıldırım, "Hizmette, eser üretmede siyaset olmaz. Hiç olmaz. ‘Efendim burası bize az oy veriyor, buraya hizmet etmeyelim’ bizim anlayışımızda yok. Fakat depremzede bölgelerindeki illerimizde AK Parti'ye olan teveccühle maalesef insana verdikleri değerin oy kadar olduğunu gördük. Bu millet bunu da gördü. Dün, deprem bölgesindeydik, Adıyaman'daydık, Kahramanmaraş'taydık. Aman ya Rabbim. İnsan seliydi sokaklar, meydanlar. Bir program yok, bir miting hazırlığı yok. İnsanlar gerçekten hayıflanmışlar. Kendilerine yapılan bu davranış gerçekten çok ağırlarına gitmiş. Bir ders daha vermek istiyorlar, 28 Mayıs'ı iple çekiyorlar. Asrın felaketi denen bu felaketinde başka ülke olsaydık hiçbir şey yapamazdı. Çok iddialı söylüyorum. İnşallah 28 Mayıs'ta son noktayı koyacağız. Artık seçimi gündemden düşüreceğiz" ifadelerini kullandı.