İstenmeyen SMS'lerde başı İstanbul çekiyor

/ Kaynak: AA
İstenmeyen SMS'lerde başı İstanbul çekiyor

TEKNOLOJİ Haberleri  / AA

Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı, elektronik iletilere ilişkin şikayet sistemi üzerinden yapılan başvuru sayısında başı İstanbul'un çektiğini bildirdi.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Cenap Aşcı, elektronik iletilere ilişkin şikayet sistemi üzerinden yapılan başvuru sayısının 20 Ekim itibarıyla 109 bin 285'e ulaştığını bildirdi. Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na katılan Aşcı, gündemdeki konulara ilişkin soruları cevapladı. İstenmeyen kısa mesaj, e-posta gibi iletilere ilişkin şu ana kadar tüketicilerden Bakanlığa kaç şikayet ulaştığının sorulması üzerine Aşcı, konuyla ilgili yönetmeliğin 15 Temmuz'da yürürlüğe girdiğini hatırlattı.


YÜZDE 90 SMS
Söz konusu tarihten 20 Ekim'e kadar geçen dönemde şikayet sistemi üzerinden yapılan başvuru sayısının 109 bin 185'e ulaştığını belirten Aşcı, "Başvuruların yüzde 90'ı SMS'leri, yüzde 7'si e-postaları, geriye kalan yüzde 3'ü ise sesli aramaları şikayet ediyor" diye konuştu. Başvuruların 3 büyük ilde yoğunlaştığını kaydeden Aşcı, İstanbul Ticaret İl Müdürlüğüne 45 bin, Ankara Ticaret İl Müdürlüğüne 16 bin 500, İzmir Ticaret İl Müdürlüğüne 5 bin 500 civarında şikayetin ulaştığını bildirdi. Aşcı, Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun kapsamında da 313 başvuru yapıldığını ifade etti. Üç büyük ildeki şikayet sayısının genel şikayet sayısına oranının yüzde 61 olduğunu belirten Aşcı, şikayetleri il müdürlüklerine yönlendirdiklerini, il müdürlüklerinin de iletinin kaynağını tespit etmeye çalıştıklarını söyledi.


'SÜREÇ UZAMASIN'
Bugün itibarıyla söz konusu işlemleri elden yaptıklarını dile getiren Aşcı, "İlerleyen aşamalarda, yapacağımız protokollerle bizim memurumuz sistemden sorgulayacak. Karşısında elektronik olarak cevabını alacağımız bir hale getirmeye çalışıyoruz ki süreç uzamasın" diye konuştu. Şikayet üzerine ceza kesilen şirket olup olmadığına ilişkin bir soruyu da cevaplayan Aşcı, Kayseri'deki 4 farklı şirkete çeşitli gerekçelerle ceza kesildiğini ifade etti.


50 BİN TANE CEZA
Aşcı, ceza kesilen şirket sayısının gelecek dönemde artabileceğine dikkati çekerek, "109 bin başvuru azımsanacak bir başvuru değil. Bunlardan yarısının haksız olduğunu düşünseniz 50 bin tane ceza gerektirir" değerlendirmesinde bulundu. Aşcı, vatandaşlara da şikayetlerini iletme konusunda çekingen davranmamaları tavsiyesinde bulundu.


YURTDIŞINDAN GETİRİLEN KİŞİSEL KARA TAŞITLARI
Yurtdışından getirilen kişisel kullanıma mahsus kara taşıtlarının, Türkiye'deki kalış süresinin 6 aydan 24 aya çıkarılmasına ilişkin düzenlemenin hedefinin ne olduğunun sorulması üzerine Aşcı, daha önceki uygulamada emeklilere ait araçlar için sürenin 1 yıl, emekli olmayanlara ait araçlar için ise 6 ay olduğunu anımsattı. Çoğu Avrupa'da olmak üzere yurtdışında yaşayan çok sayıda gurbetçi vatandaş bulunduğuna işaret eden Aşcı, "Vatandaşlarımızdan çok büyük talepler geldi. Dediler ki 'Bize bu süre yetmiyor. Bu süreyi uzatın.' Esasında en başta emekliler için 6 aydı. Önce emeklilerimizi 2 yıla çıkardık. Madem öyle düşünüyorlar 2 yıl arabaları kalsın. Çünkü emeklilerde şöyle bir fark var. Gidip orada çalışma zorunlulukları yok ama sonra çalışanlar da 'Bu süre bize yetmiyor' dediler" ifadelerini kullandı.


50 GÜN İÇİNDE TEKRAR ÇIKIŞ
Aşcı, 2014 verilerine göre, Avrupa'dan Türkiye'ye 500 bin civarında aracın 6 ay süreli geldiğini dile getirerek, bunlardan yüzde 98'inin ilk 50 gün içinde tekrar çıkış yaptıklarını söyledi.


'İÇ PİYASAYA ETKİSİ OLMAZ'
Kapıkule'den zaman zaman günde 10 bin aracın geçiş yaptığını belirten Aşcı, "Bu kardeşlerimiz geldiklerinde bu imkan olmasa ne yapacaklar? Ya arabasız tatillerini geçirecekler ya da araba kiralama durumunda kalacaklar. Bizim insanımız arabasıyla bütünleşir. Bırakmak istemiyorlar. Bunun iç piyasaya çok büyük etkisi olacağını düşünmüyorum" dedi. Aşcı, arabayı yurtdışından kim getirdiyse onun kullanmasının zorunlu olduğuna işaret ederek, yapılan düzenlemeden yurtdışında yaşayan vatandaşların memnun olduğunu kaydetti.

TEKNOLOJİ
Kaynak: AA
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Sonraki Haber Yükleniyor...