Kurşunkalem

Ödevlerini düzgün şekilde yapan ve derslerinde başarılı olan çocuklar birçok anne-baba için büyük övünç kaynağıdır. Fakat bazı çocuklar ödevlerini her zaman kusursuz yapmaya çalışır ve hayatındaki her şeyin mükemmel olmasını ister. Bu durum, zamanla kişinin hayatını zora sokan bir hastalığa dönüşebilir.

"SBS imtihanına çocuğunuz 3 yıl boyunca büyük bir gayretle hazırlandı. Böylesine zorlu bir süreci geride bırakan öğrenciler, rahat bir tatil ve dinlenme dönemi geçirmeli."

Bilgisayar oyun bağımlılığı, ülkemizde 1 milyonu aşkın çocuk ve genci kıskacına almış önemli bir problem olarak karşımızda. Bu bağımlılıkla başa çıkmak verimli bir plan çerçevesinde günlük faaliyetlerin programlanması yoluyla mümkün olabilir.

Büyük sınava az zaman kaldı. Bu dönemde çocuğunuz kendini baskı altında hissedebilir. Anne baba olarak kendi heyecanınızı ona kesinlikle yansıtmayın. İmtihanın çocuğunuzdan daha değerli bir anlamı olmadığını dile getirin...

Eğer çocuğunuzun yaşıtlarından çok daha zeki olduğunu düşünüyor ve okula erken başlamasını istiyorsanız sadece zekâsına bakıp karar vermeyin. Çünkü gelişim bir bütündür. Sosyal, duygusal ve zihinsel yönüne de bakılmalı.

Davranış bozukluğu, yapılan davranıştan pişmanlık duyulmamasıdır. Anne ve baba olarak cezadan ve yıkıcı tavırlardan uzak durarak; sabırla ve bilinçli yaklaşımlarla bu problemin üstesinden gelebilirsiniz.

"Başarıya ulaşmak kolay; yeter ki samimi ve ihlasla çalışılsın" diyen İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç, 3 boyutlu eğitimin önemine de dikkat çekti: Hedefimiz, 3D eğitim teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağlamak.

Uluslararası öğrenci değerlendirme programı olan PISA'da 65 ülke arasında parlak bir noktada yer almıyoruz. FATİH Projesinin, eğitimde niteliği artırmak hedefiyle geliştirilen bir uygulama olarak ileriki yıllarda yapılacak PISA sonuçlarına katkı sağlayacağı düşünülüyor.

Çocuğunuzun okulla ve arkadaşlarıyla ilgili konuları sizinle paylaşması onunla karşılıklı güvene dayalı açık bir iletişim kurmanıza bağlıdır. Bunun için farklı görüşleriniz olsa da çocuğunuzun söylediklerini sabırla dinleyerek onun da size saygı duymasını ve güvenmesini sağlayın.

Çocuğunuz bildiği şeyleri yanlış yazıyor, son harfleri benzeşen ve kafiyeli sözcükleri söylemede güçlük çekiyor, tahtadan deftere not aktarırken yanlışlar yapıyorsa disleksi olabilir. Öğrenme bozukluğu olan bu özelliğin zekâyla doğrudan ilişkisi yoktur.

Çocuğunuz bir sınavda iyi alıp diğerinde yerlerde sürünüyorsa dikkat ve konsantrasyon konusunda problem yaşıyor olabilir. Problemi çözmek için başarılı olduğu dönemi mercek altına alın.

Hikâyeler İhlas Kolejinde yarın dile geliyor. Eğitim-öğretim alanında yaptığı başarılı çalışmalarla adını sık sık duyuran İhlas Koleji, ikinci defa gerçekleştirilecek Uluslararası Storytelling (Hikâye Anlatımı) Konferansı'na ev sahipliği yapıyor.

Özellikle 2-6 yaş arasındaki çocukların çoğu kekeler. Çünkü düşünme hızları, konuşma hızından fazladır. Bu aşamada çocuğun takıldığı yerleri tamamlar, kelimelerini tekrarlatır, ona sabır göstermez, baskı yapar ve alay edersek kekemelik kalıcı hâle gelebilir.

Başarısız olma endişesi, kendini arkadaşlarından yetersiz görme, sınıf içindeki rekabet gibi sebepler çocuğu kopya çekmeye itebilir. Neden böyle bir şey yapma ihtiyacı duyduğunu sorun. Cezalandırmak yerine, düşük not alsa bile, kendisine sevginizin değişmeyeceğini ifade edin...

Araştırmalara göre çocukların yaklaşık % 40'ı kahvaltı yapmadan okula gidiyor. Oysa, kahvaltı çocuğun gelişmesinde çok önemli. Çocuğunun kahvaltı yapıp okula gitmesini isteyen anne-babalara birkaç önerimiz var.

Çocuğa yaptığı bir hareketten dolayı eğer ceza verilecekse bu cezanın çocuğun yaşına ve söz konusu duruma uygun olmasına dikkat etmeliyiz. Cezada amaç, çocuğun hatasını fark ettirmektir.

Çocuğun öz güven duygusu; sözlerinin dinlendiği, düşüncelerine değer verildiği, ilgi ve destek gördüğü bir aile ortamında gelişebilir. Onları cesaretlendirerek ve teşvik ederek onların güçlü bir öz güven duygusu geliştirmelerine yardımcı olabiliriz.

Ev ödevleri; çocuklara bağımsız çalışmayı, sorumluluk almayı öğretmek için verilir. Bu yüzden onların ödev yapmasını kolaylaştırmak için ev içinde uygun bir düzen oluşturulmalı.

Sınıflara akıllı tahta koymak ve öğrencilere tablet bilgisayar dağıtmak, eğitimin mevcut problemlerine tek başına çare olamaz. Öğrencilerle birlikte öğretmenlere ve ailelere de eğitim verilmesi gerektiği gözden kaçırılmamalıdır.

Okullar, belli kuralların bulunduğu yerler olduğu için ev içinde geçirilen zamanlar kadar çocuklara çekici gelmiyor. Dolayısıyla endişeye kapılıp "okulu sevmiyor" diye kendinizi çok fazla üzmeyin.