Sayın Kemal Derviş, yurt dışından geldi. Hayırlısı ile göreve başladı. Dileriz, başarılı olsun. Ülkeye güzel, hayırlı hizmetler versin. Medya, başlangıçta, (her zaman olduğu gibi) abartılı bir övgü içinde. Ümid ederiz ki, bu destek hep devam etsin. Çıkarlar zedelenince, musluklar tıkanınca, saldırılar başlamasın. Sayın Derviş günah keçisi haline getirilmesin, hedef yapılmasın. Elbette, bu değişim; başarısızlığın kabulü, bugüne kadar çekilen zahmetlerin boşa gittiğinin, itirafıdır. Mevcut abartılı giriş, Sayın Derviş için bir risktir. Zira, kendisinden çok şey beklenmektedir. Halbuki, tek başına (Cenab-ı Hak dışında) kimse bir anlam, bir güç ifade etmez. Ekip çalışması esastır. En önemlisi fikir birliğini gerektirir. Popülist politikaları terketmeyi, israfı bırakmayı, mevcut rüşvet/çıkar Devlet kaynaklarını yandaşlara aktarma düzenini samimi olarak değiştirme kararlılığını; şeffaf ve dürüst davranışları, şart kılar. Herhalde, Sayın -yeni- Devlet Bakanı, mevcut tabloyu, sağlıklı olarak analiz etme şansına sahip olmuştur; Şöyle ki... 1- Ekonomik başarı, demokrasiye bağlıdır. Halbuki, Türkiye'de demokrasi, fikir/ifade/teşebbüs ve vicdan hürriyetleri yoktur. Tayinle gelenler seçimle gelenlerin üzerindedir. Oligarşik düzen mevcuttur. Baskı rejimi esastır. Farklı fikirlere tahammül yoktur. (Özellikle, Sayın genel başkanların.) Milletvekillerinin tek görevi alkışlamaktır. Zaman zaman gözyaşı da dökebilirler. Sayın Derviş, devleti (sadece) Adalet-Emniyet-Savunma ve Dışişleri ile uğraşır hale getirebilir mi? Özelleştirmeyi (en kısa sürede Devlet Bankaları ve fondaki özel bankaları tasfiye ederek) başarabilir mi? Yapısal reformların gerçekleşmesinde bir etkisi olabilir mi? Aşırı merkeziyetçiliğin terkedilmesinde, adem-i merkeziyetin hakim olmasında, fonksiyon ifa edebilir mi? 2- Ciddi bir "iç ve dış borç yönetimi" başarabilir mi? Ödemeler Dengesi açığı ile Kamu Açığı minimuma indirilebilir mi? Hazine arazileri, ormanlar ve diğer kamu mallarının yağmalanması önlenebilir mi? Devlet ihalelerindeki yüz kızartıcı tablolar, sona erdirilebilir mi? Sağlıklı bir idari reform, hukuk ve yargı reformu, vergi reformu, gerçekleştirilebilir mi? Herkesin bildiği kara delikler kapanabilir mi? Sağlıklı bir bankacılık sistemi, Borsa Düzeni kurulabilir mi? Kayıt dışı ekonomi kontrol altına alınabilir mi? 3-Askeri harcamalar, TBMM ve Sayıştay Denetimine -gerçek anlamda- alınabilir mi? 4- Kamudaki israf nasıl önlenecektir? (125 bin makam aracı; 162 bin telefon; 19 kamuya ait özel uçak; 335 bin lojman; 35 bakanlıkta çalışan ve ihtiyacın kat kat fazla sayıda olan personel tablosu, üç kişiye bir odacı düşme rezaleti; KİT yağması ve şişirilen kadroları; hem uzun süren, hem de çok çok pahalı olan Devlet ihaleleri ve bu sayede kurulan çıkar düzeni; Dünyadaki rüşvet düzeninde ilk beş sıra içinde yer alma ayıbı ve bunun ekonomiye getirdiği %36'lık ilâve yük; yılın yarısından fazlasını tatil olarak geçirme alışkanlığı ve verimliliğin hiç nazara alınmadığı bir çalışma düzeni; Devlet bankalarının 22 milyar dolarlık açığı; vb. sayısız mayınlı konu, nasıl düzene sokulabilecektir?) 5- Çıkarına ters düşen herkes rahatlıkla çamur atabilen; haysiyet cellatlığı ve yargısız infazlar yapabilen; banka-holding-medya üçgeni, hukuk düzeni içine nasıl alınabilecektir? Birinci kuvvet olma durumu nasıl ıslah edilebilecektir? Devlet kaynaklarının akıtılması nasıl sona erdirilebilecektir? Tablo açıktır. Lütfen gerçekçi olalım. Herşeyi tek bir kişinin yapabileceği gibi hayallere kapılmayalım. İnsanları putlaştırmayalım, fazla abartmıyalım. Her zaman olduğu gibi, çok çabuk yükseltip, çok çabuk da yerin dibine sokmayalım. Sayın Derviş, mutlaka iyi yetişmiş, vasıflı bir kişidir. Ancak, tek başına herşeyi halletmesi mümkün değildir. Önce yöneticilerin ve halkın beyin reformu yapması, çalışkan olmayı bilmesi, çıkarcılıktan vazgeçmesi şarttır.