Hatırlatmalar...

A -
A +

Günlük meşgale ve koşuşmalar; maişet dertleri; bitip tükenmek bilmeyen Dünyevî sıkıntılar; sağlıklı düşünmemizi ve hatalardan arınmamızı, engelleyebilmektedir. Ne yazık ki, bugünün ortamında devamlı doğruları dile getiren gerçek gönül dostu sayısı azalmıştır. Kaldı ki, bizlerin de gerçekleri sabırla dinlemek ve değerlendirmek kapasitemiz de epey dumura uğramıştır. Bu tablo, (yanlış anlaşılmayacağımız inancı ile) bazı hususları zaman zaman hatırlatmamızın yararlı olacağını düşündürmektedir. Şöyle ki: 1- Dönem; çok çalışmanın; üretken olmanın; israfı -tam anlamıyla- terkederek tasarruflu davranmanın; kapağı Devlete atma devrinin kapandığını, zira kamu kaynaklarının tükendiğini idrak etmenin; gerektiği bir dönemdir. 2- Riske katlanmayı, devamlı olarak doğruları dile getirmeyi, demokratik ve Konuşan Türkiye ideali için gayret göstermeyi, bilmeliyiz.Politikayı ve politikacıları tenkid etmekten vazgeçip; bizzat aktif rol almalıyız. Sivil toplum örgütlerinde, yoğun biçimde çalışmalıyız. Devamlı olarak, sorumlulukları başkalarına havale etmekten; kurtarıcı beklemekten; yapısal reformların tavandan tabana doğru yapılacağını düşünmekten; vazgeçmeliyiz. 3- Büyüklerimiz; "Titremeyen kalpten, yaşarmayan gözden, paylaşılmayan servetten, işe yaramayan ilimden, kabul olmayan duadan, sana sığınırım Rabbim" diyerek bize yol göstermişlerdir. Bu açıdan, egoizmi terketmek; başkalarının sıkıntılarını da yüreğimizde hissetmek; şarttır. Yanımızda çalışanları, komşularımızı, akrabalarımızı, muhtaç tanıdıklarımızı, mutlu etmenin de görevimiz olduğunu idrak etmeliyiz. (Yardım yaptığı için fakirleşen kişiye rastlanmamıştır. Aksine, kazancına daha da bereket gelmektedir.) Mezara tapusunu, banka cüzdanını, çek defterini, götüren olmuş mudur? Ebedi Aleme götürebileceğimiz tek servet; başkalarını mutlu etmek için harcadıklarımızdır. (Olayı, sadece zekat, sadaka, fitre vb. olarak görmemek gerekir. Bu görevleri yapmak, zaten kaçınılmaz borcumuzdur. Önemli olan, bunların dışında neler yaptığımızdır?) 4- Yardımı yapmak kadar, bunun sahası önemlidir. Sağlayacağı yararlar esastır. Eğitim ve sağlık konularının, en başta yer alması gereğine inanmaktayım. (Özellikle, camiler için yapılan lüks harcamaların hata olduğunu; avize/halı/klima/süslemeler/vb. giderlerin israf sayılacağını, düşünüyorum.) Sağlam karakterli gençler, maddi sıkıntı sebebiyle eğitimden mahrum kalmamalıdır. Fakirlik gerekçesi ile, insanlar sağlık hizmetlerine ulaşamaz duruma düşmemelidir. Zaruretler sebebiyle, insanlarımız ahlak dışı yollara sapmamalıdır. Devamlı olarak, araştırıcı olmalı, muhtaçları tesbit için gayret göstermeli ve bu konuda güvenilir kurum/vakıf/dernek, vb. kuruluşlara destek vermeliyiz. Hizmeti herkesçe takdir edilen eğitim ve sağlık kuruluşlarına yardım etmeliyiz. (Aslında, tüm belediye başkanlarının en önemli icraatlarının başında; aşevi, burs, huzurevi, sağlık hizmetleri, özürlülere destek çalışmaları, vb. çalışmalar yer almalıdır.) 5- Bazı Hadis-i Şerifleri, her tarafa asmalıyız: "Komşusu aç iken, tok uyuyan bizden değildir." "Cennete en son, zenginler girebilecektir." "Bir şehirde, açlıktan ölen birisi olursa, zekât borcu olanlar, katil sayılır." 6- İş hayatımızda; dürüstlük, söze sadakat, ahde vefa, kalitenin devamlılığı, güvenilirlik, şükür duygusu, hırstan uzak durmak, karaborsacılık ve aşırı kâr uygulanmalarına tevessül etmemek, vb hasletler esas olmalıdır. Bu çerçeve, insanı hem uzun vadede, hem de ebedi alemde mutlu ve kârlı kılacaktır. 7- Borçlu olmak, kölelik gibidir. İnsanı esir etmektedir. İş adamları, öz sermayelerine güvenmeli, yetmiyor ise ortak almalıdır. Banka kredisi ile iş yapmanın (hele hele yatırım gerçekleştirmenin) neticede, firmayı batıracağı kesin olarak bilinmelidir. (Banka faizini ödemeye imkân sağlayacak kârlılıkta iş sahası yoktur.) Aslında, çevremize baksak, her gün binlerce örnek görebiliriz. Yeter ki, ders almasını bilelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.