Sivil düşünce ve demokrasi hareketi...

A -
A +

1996 yılında, İstanbul HABİTAT toplantısında, herşeyi özetleyen bir kararı, oy birliği ile almıştık: "21. Asır NGO (Sivil Toplum Kuruluşları) Asrı olacaktır." Şu anda, tüm demokratik ülkelerde, bunun tam anlamı ile gerçekleşmiş olduğunu görüyor ve gıpta ediyoruz. Gıpta ediyoruz, zira dünyadaki gidişin aksine olarak, Türkiye'deki anti-demokratik, aşırı merkeziyetçi, baskıcı, halkı hiçe sayan uygulamalar, gittikçe dozu artan bir tempoda devam etmektedir. Halkın hizmetinde olması gereken Devlet kavramı, halkı kul gibi gören, büyük bölümünü potansiyel suçlu ilân eden konumdadır. Türkiye demokrasisinde, birçok ilklere öncülük etmiş olan İzmir, bu konuda da, görev üstlendi. 1999 yılında "Sivil Düşünce ve Demokrasi Hareketi Derneği" kuruldu. Dernek kurucuları arasında, üniversite mensupları, emekli askerler, yargı mensupları, toplumun tüm kesiminin temsilcileri, bulunmaktadır. Denetim kurulunda da, benim, ve (İzmir'deki) Alman, Yunanistan ve İtalya konsoloslarının bulunduğu bir ekip vardır. Amaç, Türkiye'de demokratik düzenin yerleşmesine; konuşan Türkiye idealinin bir an önce gerçekleşmesine; ülkemizin yurt dışında en iyi şekilde tanıtılmasına; önemli konuların en geniş kamuoyu katılımı ile tartışılmasına; yardımcı olmaktır. Bu gaye ile 2000 yılında - Çok sayıda yabancı medya (özellikle Yunanistan basını) mensubunun ve Türkiye'deki tüm dini cemaatlerin üst düzeylerinin katılımı ile, "İnanç Turizmi ve Ege'nin avantajları" konulu semineri düzenledik. - Yaz aylarında, OECD Büyükelçilerini ve eşlerini (Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarının koordinasyonu; Ege Belediyeler Birliği, İzmir, Denizli, Muğla, Manisa Valilerinin ve TANSAŞ'ın katkıları ile) Ege Bölgesinde 5 gün süre ile ağırladık. Bölgemizi ve insanımızı yakından tanıma fırsatı sağladık. Hepsi de fevkalade memnun oldular. - Geçen hafta da (6,7 ve 8 Nisan günlerinde) Balkan ülkelerinin Büyükelçilerini ve eşlerini güzel Bursamız'da ağırladık. Sayın Vali, Belediye Başkanımız, BUSİAD, BUGİAD, MÜSİAD, Bursa Ticaret Odası, İhracaatçılar Birliği ve Özdilek Şirketi, gerçek anlamda bir misafirperverlik ve ev sahipliği örneği sergilediler. EFEHAN Oteli de (özellikle genç yöneticileri) yüzümüzü tam manası ile ak etti. İnşallah, gelecek aylarda, Konya, Kütahya, Malatya ve Gaziantep şehirleri için projelerimiz var. Sırası ile tüm diplomatik misyonun, Türkiye'yi ve Türk halkını yakından tanımaları için gayret göstereceğiz. Bu arada, karşılıklı ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin gelişmesi için projeler üreteceğiz. Devletten devlete ilişki dönemi geçerliliğini kaybetmektedir. Artık, halklar, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, vb. gruplar arası ilişkiler etkin ve yararlı olmaktadır. (Nitekim, AB Türkiye için pek hevesli olmadığı birçok projede, sivil toplum örgütleri muhatap olunca, daha sıcak davranmaktadır.) Dönem herkesin aktif olması, ülkesi için gayret göstermesi, dış ilişkilerin güçlenmesi için, elinden geleni yapması gereken bir dönemdir. Herşeyi Ankara'dan bekleyen, daha çok bekler. Zira, merkeziyetçi yönetimler (Türkiye hariç) tarihe karışmıştır. Eski demirperde ülkeleri bile (Rusya dahil) dışa açılmada, özelleştirmede ve halka önem vermede, bizi fersah fersah geçmişlerdir. Hak verilmez, alınır. Gerçek demokrasi gerçek fikir, ifade, vicdan ve teşebbüs hürriyetleri; adil gelir dağılımı; ekonomik kalkınma; israf, rüşvet, Devlet kaynaklarını sömürme, kayırma, torpil düzeninin sona ermesi; ancak, samimi gayretlerle, olaya sahip çıkacak kitlelerin güçlenmesi ile mümkündür. Bugüne kadar, asırlardır, Türk halkı, herşeyi hep yukarıdan beklemiştir. Tavandan tabana aktarılacak ulûfelerin peşinde koşmuştur. Sorumluluktan, şahsi gayret ve fedâkarlıklardan kaçmıştır. Devamlı olarak kurtarıcılara, kahramanlara, bel bağlamıştır. Halbuki, başarı yolu, tabandan tavana doğru geçmektedir. Kimsenin, çalışmadan, koşmadan, gayret göstermeden, birşey talep etmeye de hakkı olamaz. Bu bozuk düzen de sürüp, gider.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.